Korkulu rüya haline gelen dişçi koltuğuna bir daha oturmamak, çocuklukta alınacak basit önlemlerle mümkün. Koruyucu hekimlik, diş çürüklerini oluşmadan önlemek için ebeveynlerin ve hekimlerin elini güçlendiriyor. Florürlü verniklerden "fissür örtücü" olarak bilinen çatlak dolgulara, diş hekimliği artık tedavi etmekten çok önlemeye odaklanıyor. İşte çocuklarınızı çürüksüz bir geleceğe taşıyacak o uygulamalar ve bilinmesi gerekenler:
Fissür Örtücü: Dişlerin Çatlaklarına 'Koruyucu Kalkan'
Dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki girinti ve çıkıntılar (fissürler), yiyecek artıklarının ve bakterilerin en kolay saklandığı bölgeler. Fırça kıllarının bile ulaşmakta zorlandığı bu derin oluklar, çürüklerin başlıca başlangıcı. İşte fissür örtücü adı verilen uygulama tam da burada devreye giriyor. Akışkan bir dolgu malzemesi olan fissür örtücü, bu olukların üzerini örterek yiyecek ve bakteri girişini engelliyor. Ağrısız, iğnesiz ve oldukça hızlı bir işlem olan bu uygulama, özellikle 6 yaşında çıkan ilk daimi azı dişleri için büyük önem taşıyor.
Florürlü Vernik: Diş Minesini Güçlendiren 'Süper Kalkan'
Florür, diş minesini asit ataklarına karşı güçlendirerek çürük oluşumunu büyük oranda engelleyen bir mineral. Florürlü vernik uygulaması, diş hekimi tarafından özel bir fırça yardımıyla diş yüzeyine sürülen, yüksek konsantrasyonda florür içeren koruyucu bir ciladır. Cila gibi dişlerin üzerini kaplayan bu uygulama, mineyi güçlendirir ve çürük oluşumunu yavaşlatır. Düzenli aralıklarla (6 ayda bir) yapıldığında çürükleri önlemede son derece etkilidir.
Peki Bu Uygulamaların Riski Var Mı? İşte Dikkat Edilmesi Gerekenler
Koruyucu diş hekimliğinin bu güçlü silahları elbette ki ebeveynlerin aklında soru işaretleri bırakıyor. "Bu uygulamalar güvenli mi?" sorusunun yanıtı büyük oranda evet olsa da, dikkat edilmesi gereken bazı noktalar ve nadir görülen yan etkiler mevcut.
Fissür Örtücü Uygulamasında Dikkat Edilmesi Gerekenler:
-
Uygulama Hatası ve Kırılma Riski: İşlemin başarısı, büyük oranda hekimin tecrübesine ve uygulama sırasındaki izolasyona (dişin kuru tutulmasına) bağlıdır. Eğer diş tamamen izole edilemezse veya malzeme doğru şekilde uygulanmazsa, örtücünün altında çürük oluşma ihtimali çok düşük de olsa vardır. Ayrıca, çok sert gıdalar ısırılırsa örtücüde kırılma veya düşme yaşanabilir.
-
Alerjik Reaksiyon (Çok Nadir): Fissür örtücü malzemeleri genellikle reçine bazlıdır. Bu malzemelere karşı çok nadir de olsa alerjik reaksiyon görülebilir. Ancak bu, oldukça istisnai bir durumdur.
Florürlü Vernik Konusundaki Endişeler ve Yan Etkiler:
-
Florozis Riski: Asıl endişe, yutulan yüksek doz florürden kaynaklanan ve "florozis" denilen bir durumdur. Florozis, genellikle diş minesinde hafif beyazımsı lekeler veya ileri durumlarda kahverengimsi çizgilenmeler şeklinde kendini gösterir. Ancak önemli not: Florürlü vernik uygulamasında kullanılan miktar son derece azdır ve diş hekimi kontrolünde uygulandığı için yutulma riski minimaldir. Florozis riski, kontrolsüzce florürlü diş macunu yutan veya yüksek doz florür takviyesi alan çocuklarda daha yaygındır.
-
Geçici Renk Değişimi ve Tat: Vernik uygulandıktan sonra dişlerde sarımsı bir renk oluşabilir, ancak bu vernik kuruyunca kaybolur. Ayrıca uygulama sonrası birkaç saat ağızda farklı bir tat bırakabilir.
-
Uygulama Sonrası Yeme-İçme: Verniğin tamamen kuruması ve dişlere yapışması için uygulamadan sonraki 30-60 dakika boyunca çocuğun bir şey yememesi ve içmemesi (su dışında) gerekir. Bu kurala uyulmazsa vernikin etkinliği azalabilir.
Uzman Görüşü: "Risk, Çürük Riskinden Çok Daha Düşük"
Pedodontistler (Çocuk Diş Hekimleri), ebeveynlerin yaşadığı bu endişeleri gidermek için şu açıklamayı yapıyor: "Ebeveynlerin kafasındaki 'florür zehirlenmesi' korkusu, diş hekiminin kontrolü dışında, yüksek dozda florür içeren ürünlerin bilinçsizce yutulmasıyla ilgilidir. Bizim uyguladığımız florürlü verniklerdeki doz, son derece güvenli aralıktadır ve yutulmaz. Aynı şekilde fissür örtücüler de onlarca yıldır güvenle kullanılmaktadır. Unutulmamalıdır ki, çürük oluştuktan sonra yapılacak dolgu veya kanal tedavisi gibi işlemler, bu basit koruyucu uygulamalara kıyasla çocuk için çok daha travmatik ve maliyetli olacaktır. Koruyucu hekimlikteki minimal risk, çürüğün getireceği riskten katbekat daha azdır."
Doğru Beslenme ve Ağız Hijyeni Eğitimi: İşin Püf Noktası Evde Başlıyor

Koruyucu hekimliğin en kritik ayağı ise evde başlıyor. Hekimler, çocuklara ve ebeveynlere verilen doğru beslenme ve ağız hijyeni eğitiminin olmazsa olmaz olduğunun altını çiziyor. Şekerli, asitli gıda ve içeceklerin tüketiminin sınırlandırılması, dişlere zarar verebilecek sert cisimlerin ısırılmaması (kalem, ceviz kabuğu vb.) ve en önemlisi düzenli ve doğru teknikle diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması, çürükleri önlemede en basit ve en etkili yöntemler olarak öne çıkıyor.
Düzenli Diş Hekimi Kontrolü: Korkuyu Sevgiye Dönüştürmek
Çocukların diş hekimi korkusunu yenmeleri ve diş muayenelerini bir rutin haline getirmeleri için düzenli kontroller şart. Hekimler, bu kontrollerin çocuklarda diş fırçalama motivasyonunu artırdığını ve olası bir çürük başlangıcının erken teşhis edilerek minimal müdahalelerle çözülmesine olanak tanıdığını vurguluyor. İlk diş hekimi ziyaretinin ilk diş çıktıktan sonraki 6 ay içinde yapılması öneriliyor.
Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır ve hekim tavsiyesi yerine geçmez. Çocuğunuz için en uygun koruyucu uygulamalar konusunda bir diş hekimine danışınız.





