Deniz ve okyanuslarda gördüğümüz dalgaların başlıca kaynağı rüzgârlardır. Ancak bazı dalgalar vardır ki, ne fırtına ne de rüzgâr yeterlidir açıklamaya... Bunlara "tsunami" ve daha da devasa olanlarına "megatsunami" denir.
Tsunamiler, deniz tabanındaki depremler, volkanik patlamalar ve zemin kaymaları sonucu oluşur ve saatte 900 kilometreye varan hızlara ulaşabilir. Bu hız, neredeyse bir jet uçağının hızıyla eşdeğerdir. Derin denizlerde fark edilmesi zor olan bu dalgalar, sığ kıyılara ulaştığında yıkıcı bir güce dönüşür.
Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga ise, 1958 yılında Alaska’daki Lituya Körfezi’nde meydana geldi. Fairweather Fayı'ndaki 7,7 büyüklüğündeki bir depremin ardından, devasa bir kaya ve buz kütlesi denize düştü. Bu olay, tam 524 metre yüksekliğinde bir megatsunamiye neden oldu. Dalgaların yüksekliği, Empire State Binası’ndan bile yaklaşık 144 metre daha fazlaydı.
Lituya Körfezi kıyısında ağaçları kökünden söken bu doğa olayı, bölgede çok az insanın bulunması sayesinde yalnızca 5 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Yine de bu olay, doğanın ne denli güçlü olabileceğini gözler önüne serdi.
Tsunamilerin yaklaşık %80’i Pasifik Okyanusu’nda oluşuyor. Bunun nedeni ise, dünya depremlerinin büyük kısmının "Pasifik Ateş Çemberi" olarak bilinen aktif tektonik bölgelerde gerçekleşmesi.





