Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla ağız sağlığının yaşam kalitesi üzerindeki etkisi bir kez daha hatırlatılıyor. Dişlerin birer organ olduğu gerçeği göz önüne alındığında, travmalar sonucu yaşanan diş kayıpları aslında bir organ kaybı anlamına geliyor. Doğru ve hızlı müdahale sayesinde bu kaybın önüne geçmek çoğu zaman mümkün.
Çocukların Dörtte Biri Hayatında En Az Bir Kez Yaşıyor
Travmatik dental yaralanmalar; dişlerde kırık, yer değiştirme ya da tamamen çıkma şeklinde görülen ani ve acil durumlardan oluşuyor. Tüm yaralanmaların yaklaşık yüzde 5’ini oluşturan bu travmalar, özellikle çocuklarda oldukça yaygın. Yapılan araştırmalar, çocukların dörtte birinin yaşamı boyunca en az bir kez diş travması geçirdiğini gösteriyor.
Düşme, çarpma, spor aktiviteleri ve trafik kazaları en sık nedenler arasında yer alırken, bazı özel durumlara sahip bireylerde bu risk daha da artıyor. Travmalar; estetik kaygılara, konuşma ve çiğneme fonksiyonunda bozulmalara ve psikolojik etkilere yol açabiliyor.
Diş Yerinden Çıktıysa: Süt İçinde Saklayın, 60 Dakika İçinde Hekime Ulaşın
Travma anında yapılacak ilk müdahale, dişin kurtarılma ihtimalini belirliyor. Eğer diş tamamen yerinden çıktıysa, kök kısmına dokunmadan temiz bir kaba koyulan sade süt içinde muhafaza edilmesi ve en geç 60 dakika içinde diş hekimine başvurulması, dişin yeniden yerine yerleştirilme şansını önemli ölçüde artırıyor.
Dişte kırık yaşandığında ise kırık parçanın bulunması, yine kurumasına izin verilmeden süt içinde saklanması ve kısa sürede hekime ulaşılması daha iyi bir estetik ve fonksiyonel sonuç sağlıyor. Kırık parça bulunamasa bile hızlı başvuru, dişin korunması için kritik önem taşıyor.
Koruyucu Önlemler: Ağız Koruyucu ve Güvenli Oyun Alanları
Özellikle sporla uğraşan çocuk ve yetişkinlerde ağız koruyucu kullanımı, travma riskini belirgin şekilde azaltıyor. Ev içinde ve dışında güvenli bir oyun ortamı oluşturmak da travma olasılığını düşüren diğer önemli önlemler arasında.
Beslenme Diş Sağlığının Aynası
Diş yüzeyine yapışan şekerli ve asitli gıdalar çürük gelişimini hızlandırıyor. Bu tür yiyeceklerin ara öğünlerde değil, ana öğünlerde tüketilmesi öneriliyor. Ara öğün tercihinin ise elma, havuç gibi diş yüzeyini doğal olarak temizlemeye yardımcı besinlerden yana kullanılması tavsiye ediliyor.
Diş Fırçalama Alışkanlıkları Beklenenin Çok Gerisinde
Veriler, ağız bakım ürünlerinin kullanımında ciddi bir fark olduğunu gösteriyor. Almanya’da kişi başına yıllık diş macunu tüketimi yaklaşık 457 mililitre iken, Türkiye’de bu miktar 85 mililitre seviyesinde kalıyor. Ayrıca hanelerin yaklaşık dörtte birinde diş macununun düzenli olarak kullanılmadığı belirtiliyor. Uzmanlar, düzenli fırçalamanın ve doğru ürün seçiminin diş kaybını azaltmada temel rol oynadığını vurguluyor.





