Tarih boyunca insanlık, yeryüzü kadar yeraltını da yaşam ve savunma alanı olarak kullandı. Kimisi saldırılardan korunmak, kimisi ise ibadet etmek için yerin metrelerce altına indi. İşte dünyanın en etkileyici yeraltı şehirlerinden beşi:

1. Derinkuyu – Türkiye (Nevşehir, Kapadokya)

Kapadokya'nın volkanik tüf kayalıkları içine oyularak inşa edilen Derinkuyu, 8 katlı devasa bir yeraltı şehridir. Yaklaşık 80 metre derinliğe sahip bu yaşam alanı, tarih boyunca Romalıların baskısından kaçan Hristiyanlara sığınak oldu. İçinde kiliseden mutfağa, şaraphaneden mezarlığa kadar pek çok yaşam alanı bulunuyor. 36 yeraltı şehrinin en büyüğü olan Derinkuyu’nun yalnızca 2500 metrekarelik kısmı turistlere açık.

2. Orvieto – İtalya (Umbria Bölgesi)

İtalya'nın "boş şehir" anlamına gelen Orvieto kenti, yeraltında bambaşka bir dünya saklıyor. El işçiliğiyle oluşturulmuş 1000’den fazla mağara, kuyular ve sarnıçlar şehri adeta ikinci bir yaşam katmanına dönüştürmüş. Orvieto, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında sığınak olarak kullanılmasıyla da dikkat çekiyor.

Harvard Üniversitesi’nde Şoke Eden Keşif: İnsan Derisiyle Kaplı Kitaplar Harvard Üniversitesi’nde Şoke Eden Keşif: İnsan Derisiyle Kaplı Kitaplar

3. Ellora Mağaraları – Hindistan

Hindistan’daki Ellora Mağaraları, dünyanın en büyük oyma manastır komplekslerinden biri. Kaya içine oyularak yapılmış 34 ayrı mağara, Budist, Hindu ve Jain inançlarına göre şekillenmiş. Sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda rahibelerin yaşam alanlarını da içinde barındırıyor.

4. Petra Antik Kenti – Ürdün

Çöl ortasında yükselen Petra, İsviçreli kaşif Johann Burckhardt tarafından 19. yüzyılda yeniden keşfedildi. Yalnızca Arap göçebelerin bildiği bu kayıp şehir, zamanla Ürdün’ün en önemli tarihi ve turistik noktası haline geldi. Rengarenk kayalıkları nedeniyle “Gül Şehir” olarak anılan Petra, Indiana Jones gibi birçok filme de ev sahipliği yaptı.

5. Wieliczka Tuz Madeni – Polonya

Polonya’daki Wieliczka Tuz Madeni, 15 milyon yıl önce iç deniz çekilince oluşan devasa bir yeraltı kompleksi. Bugün müze ve turistik alan olarak kullanılan madende heykeller, şapeller, salonlar ve kabartmalar yer alıyor. Görenleri hem tarihiyle hem de estetiğiyle büyülüyor.

Editör: Merve Kiraz