Evren gerçekten sonsuz mu? Modern kozmolojinin en büyük sorularından biri hâlâ yanıt bekliyor. Ancak kesin olan bir şey var: Evren durmaksızın genişliyor. Bu genişleme, galaksilerin birbirinden uzaklaşmasıyla kendini gösteriyor. 1920’lerde Edwin Hubble’ın gözlemleriyle ortaya konan bu gerçek, 1998’de süpernova araştırmalarıyla şaşırtıcı bir boyut kazandı; evrenin genişleme hızının azalmadığı, aksine hızlandığı keşfedildi.
Bilim dünyası, bu hızlanmanın arkasında karanlık enerji adını verdiği gizemli bir güç olduğunu düşünüyor. Evrenin yaklaşık %70’lik kısmını oluşturan karanlık enerji, galaksilerin uzaklaşmasını hızlandırıyor, ancak doğası hâlâ tam olarak anlaşılamadı. Max Planck Astrofizik Enstitüsü’nden Dr. Fabian Schmidt, “Karanlık enerji, gözlemlerle varlığını hissettiğimiz ama tam anlamıyla çözemedğimiz bir güç” diyor.
Gelecekte evrenin kaderi ise karanlık enerjinin davranışına bağlı. Sabit kalırsa, soğuk ve karanlık bir “Büyük Donma” yaşanacak; artarsa, “Büyük Yırtılma” denilen galaksilerin, yıldızların ve hatta atomların parçalanmasıyla sonuçlanacak.
Evrenin genişlemesi, sadece kozmik bir olay değil; insan bilincinin sınırlarını zorlayan, varoluşumuzla ilgili derin bir sorgulama. Bilim, bu büyük bilmecede hala birkaç parçayı bir araya getirmeye çalışıyor.
