Erzincan’ın Kemah ilçesinde, Fırat Nehri’ne bakan kayalık bir tepede yüzyıllardır dimdik ayakta duran Melik Gazi Türbesi, yalnızca bir mezar değil; Anadolu’nun fethinin, Selçuklu mirasının ve Mengücek sanatının taşlara kazınmış bir destanıdır.

Bu anıt, 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’da kurulan Mengücekoğulları Beyliği’nin ilk merkezi olan Kemah’ta yükseliyor. Beyliğin kurucusu Melik Gazi (Mengücek Gazi), hem savaşçı bir komutan hem de adil bir hükümdar olarak anılıyor.

Tarihin Kalbinde Bir Vakfiye: “Fırat’ın Kıyısına Yerleştim…”

Melik Gazi’nin vakfiyesinde geçen ifadeler, dönemin ruhunu yansıtıyor:

“...Erzurum, Erzincan, Kemah ve Diyarbekir vilayetleriyle kalelerini fetheyledim... Bundan sonra ben Kemah Kalesi civarına yerleştim ki o civar Fırat nehri kenarındadır.”

Bu sözler, türbenin neden tam da bu kayalık tepeye inşa edildiğinin ipuçlarını veriyor — fethedilen toprakların ortasında, Fırat’ın serin sularına bakan bir hâkimiyet nişanesi olarak.

Sekizgen Plan, İki Kat: Selçuklu Mimarisinin Zarafeti

Türbe sekizgen planlı ve iki katlı bir yapıya sahip. Alt katta, Melik Gazi’nin mumyası ve beş mezarın daha bulunduğu mumyalık yer alıyor. Giriş kapısının altındaki merdivenlerle inilen bu bölüm, taş işçiliğiyle dikkat çekiyor.

Üzerindeki Farsça kitabede, anlamı yüzyıllar öncesinden bugüne ışık saçıyor:

“Dünya durdukça o Mengücek Sultan tarafından aydınlatılacaktır.”

Kâşan Çinilerinden Günümüze Kalan İzler

Bir zamanlar türbenin içini ve dışını süsleyen Kâşan çinileri, maalesef günümüze ulaşamamış. Ancak duvarlarda hâlâ firuze, gök mavisi ve yeşilin solgun izleri var. İran’ın Kâşan kentinden deve kervanlarıyla gelen bu çiniler, Mengücek sanatının Doğu ile Batı arasında kurduğu zarif köprüyü temsil ediyor.

Zaviye ve Osmanlı Mezarlığı: Sessiz Tanıklar

Türbenin hemen yanında yer alan Melik Gazi Zaviyesi, dikdörtgen planlı, tuğla kubbeli bir yapı. İçinde üç mezar bulunuyor.
Ayrıca, yakınındaki Osmanlı mezarlığı da işlemeleri ve lahitleriyle dikkat çekiyor. Özellikle bir lahitte betimlenen cami, üzerindeki ince detaylarla hâlâ araştırmacıların ilgisini çekiyor.

Bir Kültür Şehri: Kemah’ın Saklı Hazineleri

Zamanında zengin bir kültür merkezi olan Kemah, sadece bu türbe ve zaviyesiyle değil; iki kilisesi, manastırı ve eşsiz kalesiyle de tarihe tanıklık ediyor.
Bugün Melik Gazi Türbesi, geçmişin izlerini sürmek isteyen tarih ve mimari tutkunları için görülmeye değer bir durak.

Mengücek’in Işığı Sönmüyor

Her ne kadar zamanın tahribatına uğramış olsa da, 1991 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Melik Gazi Türbesi hâlâ aynı mesajı veriyor:

“Bir zamanlar bu toprakları adaletle yönetenlerin ışığı, taşlarda yaşamaya devam ediyor.”

Kaynak; erzincaniho.meb

Muhabir: Merve Kiraz