Mezopotamya’nın kadim uygarlıklarından bugüne ulaşan Gılgamış Destanı, yalnızca bir kahramanın destanı olmanın ötesinde, insanlık tarihi boyunca insanın varoluşunu, ölümle yüzleşmesini ve yaşamın değerini sorgulayan evrensel bir öğreti sunuyor. Bu derin felsefi mesajlardan biri, Bergama Müzesi’nde sergilenen ve zamanla silinmeye yüz tutmuş bir kil tabletten günümüze kadar ulaşmış durumda.

"Nerede arıyorsun Gılgamış?" diye başlayan tablet, tarihin en eski edebi eserlerinden biri olan Gılgamış Destanı'ndan bir alıntıdır. Burada, Gılgamış’a tanrılar tarafından insanlığa verilen yaşam ve ölüm arasındaki dengeyi anlaması gerektiği hatırlatılır. Tabletin içeriği, ölümün kaçınılmaz olduğunu anlatan bir öğütle başlar: "Tanrılar insanları yaratırken onlara ölümü emrettiler ve onlar da hayatın kontrolünü ele geçirdiler."

Ancak, bu karanlık gerçekliğe rağmen tabletin mesajı karamsar değildir. Gılgamış’a verilen öğüt, hayatı kutlama ve onun tadını çıkarma gerekliliği üzerine kuruludur. "Sen ise Gılgamış, her zaman karnını doyur, gece gündüz neşelen, hayatının her gününü kutla, gece gündüz dans et ve sevin."

Bu öğüt, insanı ölümsüzlük arayışına itmektense, mevcut hayatı anlamlı kılmaya davet eder. Gılgamış’a, giysilerini temiz tutması, suyla yıkanması, sevdiklerine değer vermesi ve anı yaşaması gerektiği hatırlatılır. "İşte insanlığın payı" şeklinde biten mesaj, hayatın geçici doğasına karşı gelen bir yaşam felsefesi sunar: anı yaşamak, sevdiklerinle birlikte olmak ve her anı dolu dolu yaşamak.

Bu tarihi tablet, sadece Mezopotamya'nın derin felsefesi hakkında değil, aynı zamanda günümüz insanının karşılaştığı yaşam ve ölüm soruları hakkında da evrensel bir öğreti sunuyor. Gılgamış'ın mesajı, yüzyıllar öncesinden bugüne uzanarak, hayatın her anının değerini hatırlatıyor.

Gılgamış’ın ölümsüzlük arayışının, aslında gerçek anlamda yaşamın kıymetini keşfetme süreci olduğunu fark etmek, belki de bugün bizler için en değerli ders olabilir.

Bu kil tablet, Almanya'daki Bergama Müzesi'nde ziyaretçilerin ilgisini bekliyor. Eğer tarihe ve felsefeye meraklıysanız, bu eseri görmek kaçırılmaması gereken bir fırsat.a

Muhabir: Merve Kiraz