Yeterli ve kaliteli uyku, yalnızca günlük yorgunluğu azaltan bir dinlenme süreci değil; vücudun yenilenmesini sağlayan hayati bir mekanizma olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, özellikle 6 saatten az uyumanın ciddi nörolojik hastalıkları tetikleyebileceği konusunda önemli uyarılarda bulunuyor.
Uzmanlara göre uyku, beynin kendini temizlediği ve yeniden yapılandırdığı aktif bir süreç. Kaliteli uykunun, Alzheimer, Parkinson ve inme gibi hastalıkların riskini belirgin ölçüde düşürdüğü ifade ediliyor. Derin uyku evresinde devreye giren glinfatik sistem sayesinde beyin, gün içerisinde biriken toksik maddelerden arınıyor. Bu süreçte amiloid-beta ve tau gibi Alzheimer ile ilişkili zararlı proteinlerin temizlendiği belirtiliyor. Ayrıca gereksiz sinir bağlantılarının budandığı, hafızanın güçlendiği ve hormon dengesinin sağlandığı da vurgulanıyor.
Uzmanlar, derin uykunun eksik olduğu durumlarda beyin hücrelerinin yeterince temizlenemediğini, hücreler arası boşlukların daraldığını ve beyin omurilik sıvısının toksik atıkları uzaklaştıramadığını belirterek, “Bu mekanizma bozulduğunda Alzheimer riski ciddi şekilde artıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
“6 Saatten Az Uyku Beyin İltihabını Artırıyor”
Kronik uykusuzluğun nörodejeneratif hastalıklarla doğrudan ilişkili olduğuna dikkat çeken uzmanlar, 6 saatten az uyku süresinin amiloid-beta birikimini hızlandırdığını, beyin iltihabını artırdığını ve Alzheimer riskini 2–3 kat yükselttiğini belirtiyor. Parkinson hastalığında ise dopamin üreten hücre kaybının daha hızlı gerçekleştiği ifade ediliyor.
Uzmanlara göre uyku süresi azaldığında beynin temizlik mekanizması durma noktasına geliyor ve toksik proteinler birikmeye başlıyor. Bu durum uzun vadede zihinsel performansta düşüşe, hafıza sorunlarına ve öğrenme kapasitesinin azalmasına yol açıyor.
Uyku bozukluklarının yalnızca sinir sistemi üzerinde değil, dolaşım sistemi üzerinde de ciddi etkileri bulunuyor. Özellikle uyku apnesinde her atakta oksijen seviyesinin düşmesi ve kafa içi basıncının yükselmesi nedeniyle inme riskinin 3–6 kat arttığı belirtiliyor. Uzmanlar, CPAP tedavisinin bu riski yüzde 70–80 oranında azaltabileceğini aktarıyor.
Uyku eksikliğinin prefrontal korteks ve hipokampus gibi bilişsel merkezlerin işlevlerini bozduğu, inflamasyonu artırdığı ve beyin dokusunun temizlenme sürecini aksattığı ifade ediliyor. Uzmanlar, çoğu durumda uykusuzluğun doğru teşhisle tedavi edilebilir bir uyku bozukluğundan kaynaklandığını da hatırlatıyor.