Türkiye'de yaşanan son depremlerin ardından, Erzincan’da yaşayan birçok vatandaşın günlük hayatı derin bir tedirginlik altında geçiyor. Halk arasında "hayalet deprem sendromu" olarak adlandırılan bu psikolojik durum, herhangi bir sarsıntı olmamasına rağmen zeminin sallandığı hissine kapılmakla kendini gösteriyor.
Uzmanlar, bu durumun toplum genelinde psikolojik yorgunluk, stres artışı ve uyku bozukluklarını tetiklediğini ve insanların sürekli alarm halinde yaşamasına yol açtığını vurguluyor.
Beyin Sürekli "Tehlikede" Hissediyor
Erişkin psikiyatrlar, bu sendromun nispeten yeni bir tabir olduğunu ve beynin denge merkezlerinde yaşanan geçici bir uyumsuzluk sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Bir uzmana göre, bu durum aslında beynin bir nevi "hazırlık reaksiyonu" ve "koruma refleksi".
Depremi deneyimleyen beyin, sarsıntı hissini sonradan da hatırlayarak sanki baş dönmesi ve denge kaybı yaşanıyormuş gibi hissettirebiliyor. Bu da kişiyi sürekli tetikte olma haline sokuyor.
Görüşlerini aldığımız Erzincanlı bir vatandaş bu sendromu yeni duyduğunu ama aynısını yaşadığını dile getirerek: “Bazen otururken, hatta yürürken bile hafif bir titreşim hissediyorum. Hemen telefonuma sarılıp deprem uygulamalarına bakıyorum. Gerçek olmasa bile o anki panik hissi tüm günümü etkiliyor,” sözleriyle bu durumu özetliyor.
Panik ve Kaygı Arasındaki Tehlikeli İlişki
Uzmanlar, hayalet deprem hissinin yaygın anksiyete, panik bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlarla yakından ilişkili olduğunu ifade ediyor. Yüksek kaygı düzeyine sahip kişilerde, bu sarsıntı hissi daha sık ortaya çıkıyor.
Uzmanlar bu durumun bir halüsinasyon olmadığını, sadece travma sonrası beden ve beyin senkronizasyonunun bozulması sonucu ortaya çıkan bedensel ve ruhsal bir deneyim olduğunu söylüyor. Kişi sallanmadığı halde beyin "hareket var" şeklinde algılıyor.
Uzmanlardan Öneriler: Güvenliği Yeniden Kurmak
Bu kaygı döngüsünden kurtulmak için uzmanlar, hem zihni hem de bedeni hedefleyen bütüncül bir yaklaşım öneriyor:
-
Fiziksel Güvenlik: Depreme dayanıklı bir evde oturmak, afet planı oluşturmak ve deprem çantasını hazırlamak, beynin "Tehlike bitti" mesajını almasını sağlıyor.
-
Andakalma: Sarsıntı hissettiğinizde hemen durup nefes almak ve "Şu an gerçekten sallanıyor muyum?" diye sakinlikle kontrol etmek. Gerçek deprem uygulamalarını kontrol etmek, belirsizliği azaltır.
-
Nefes ve Hareket: Basit denge hareketleri, hafif yürüyüşler ve 4-7-8 nefes tekniği (4 saniye al, 7 saniye tut, 8 saniye ver) gibi egzersizler, sakinleşmede oldukça etkilidir. Tedirginliğinizi atmak için bu tekniklere başvurabilirsiniz.
-
Profesyonel Yardım: Hayalet deprem algısının zamanla kendiliğinden azalabileceği belirtilse de, uzun süre devam eden ve yaşamı etkileyen belirtiler için mutlaka bir uzmana başvurulması tavsiye ediliyor.