Kulak Burun Boğaz (KBB) alanında görev yapan uzmanlar, toplumda yaygın görülen horlamanın çoğu zaman önemsenmediğini ancak bu durumun, özellikle uyku apnesi gibi hayati risklere yol açan hastalıkların ilk işareti olabileceğini vurguladı. Uzmanlar, “Horlama sadece bir ses değildir; üst solunum yolunun daraldığının göstergesidir ve mutlaka değerlendirilmelidir” açıklamasında bulundu.
Uyku sırasında oluşan horlama ve nefes durmalarının milyonlarca insanı etkilediğine dikkat çeken uzmanlar, tedaviye başvurulmayan vakalarda ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini belirtti.
“Horlama bir hastalık değil, uyarı işaretidir”
Uzmanlara göre horlama tek başına bir hastalık değil, altta yatan bir problemin belirtisi. Solunum yolundaki daralmanın; burun eğriliği, geniz eti, büyük bademcikler, yumuşak damak yapısı, fazla kilo ve çene yapısı gibi nedenlerle meydana gelebildiği ifade edildi. Bu faktörlerin birleşmesinin ise uyku sırasında nefes durmalarına, yani apneye yol açabileceği vurgulandı.
Uyku apnesi yaşam süresini etkiliyor
Uzmanlar, uyku apnesinin “uykuda solunumun tekrarlayan durması” olarak tanımlandığını belirterek, bu durumun sonuçlarını şöyle aktardı:
-
Vücutta oksijen düşüyor, beyin defalarca mikro uyanmalarla tepki veriyor.
-
Kişi sabahları yorgun uyanıyor, gün içinde uyuklama, baş ağrısı ve dikkat eksikliği görülüyor.
-
Uzun vadede yüksek tansiyon, kalp ritim bozuklukları, felç ve kalp krizi riskinde ciddi bir artış yaşanıyor.
Uzmanlar, uyku apnesinin yalnızca uyku kalitesini değil, doğrudan yaşam süresini etkileyen ciddi bir sağlık problemi olduğunun altını çizdi.
Kesin tanı için "uyku testi" zorunlu
Horlama ve apne şikayeti bulunan hastalarda kesin tanının, polisomnografi (uyku testi) ile konulduğu belirtildi. Bir gece boyunca yapılan bu testte; solunum durma sayısı, oksijen düşüşleri, kalp ritmi ve horlama şiddeti ölçülerek hastalığın derecesi belirleniyor. Bu bulgular doğrultusunda hafif, orta veya ağır olarak sınıflandırılan hastalara uygun tedavi planı hazırlanıyor.
Tedavi kişiye özel şekillendiriliyor
Uzmanlar, tedavinin standart bir yöntemle değil, tamamen kişiye özgü planlandığını belirtti. Sunulan tedavi seçenekleri şöyle sıralandı:
-
Orta ve ağır uyku apnesinde CPAP cihazı: Gece boyunca uygulanan pozitif hava basıncıyla solunum yolunun açık kalması sağlanıyor.
-
Anatomik nedenlerden kaynaklanan darlıklarda cerrahi çözümler: Burun eğriliği, büyük bademcikler veya damak sorunları cerrahi yöntemlerle düzeltilebiliyor.
-
Hafif ve orta vakalarda çene aparatları: Alt çeneyi öne taşıyan aparatlar hava akımını kolaylaştırıyor.
-
Kilo kontrolü ve yaşam tarzı değişiklikleri: Apne şiddetini azaltmada önemli rol oynuyor.
“Horlama ihmal edilmemesi gereken bir uyarıdır”
Uzmanlar, toplumda sık görülen horlamanın hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak şu çağrıda bulundu:
“Unutulmamalıdır ki horlama, yalnızca rahatsız edici bir ses değildir. Bu durum, vücudun verdiği bir uyarı işaretidir. Erken tanı ve doğru tedavi, hem yaşam kalitesini artırır hem de uzun vadede kalp ve damar sağlığını korur.”





