Kaplumbağaları düşündüğünüzde, salyangozlar gibi kabuğuna çekilen canlılar hayal ediyorsanız, yanılıyorsunuz. Sanılanın aksine, kaplumbağalar bir kabuğun içinde yaşamaz — o kabuk onların ta kendisidir.

Kaplumbağanın kabuğu; kaburgaları, omurgası ve diğer kemiklerinin birleşiminden oluşur. Toplamda 50'den fazla kemik, sıkıca kaynaşarak bu zırhı meydana getirir. Bu yapı, dışarıdan bir zırh gibi görünse de aslında duyarlıdır ve canlıdır. Kabuğun dışı tırnaklarımız gibi keratinle kaplıdır ama altındaki katmanda sinirler ve kan damarları bulunur.

Kabuğa dokunmak canını yakabilir

Kaplumbağaların kabukları büyüdükçe onlarla birlikte büyür ve canlı dokular içerdiğinden, zarar görmek onlar için son derece acı vericidir. Bu, bir insanın kaburgasının kırılmasıyla benzer şekilde tehlikeli olabilir.

Dolayısıyla, bir kaplumbağanın kabuğunun çıkarılabilir olduğunu düşünmek büyük bir yanılgıdır. Bu kabuk, kaplumbağanın zırhı değil; doğrudan vücudunun bir parçasıdır.

Kaplumbağalar bir “yuva” taşımıyor — onlar zaten kendi evleri!

Muhabir: Doğu Gazetesi