İslam dünyasının en hüzünlü hadiselerinden biri olan Kerbela Olayı, hicri 61 yılı Muharrem ayının 10’uncu gününde (10 Ekim 680) yaşandı. Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin hayatını kaybettiği bu trajik olay, Müslümanların vicdanında derin yaralar açmış ve asırlardır anılmaya devam etmiştir. Kerbela, bugünkü Irak topraklarında yer alan, Kufe şehri yakınlarında bir çölde geçmiştir. Olayın temelinde ise Emevî halifesi Yezid bin Muaviye’nin, Hz. Hüseyin’den zorla biat almak istemesi yatıyor. Hz. Hüseyin bu siyasi baskıya karşı çıkarak zulme boyun eğmeyi reddetti.
Hz. Hüseyin’e Biat Baskısı ve Mekke’ye Göç
Muaviye’nin ölümünden sonra hilafet makamına geçen oğlu Yezid, İslam ümmeti içinde tartışmalı bir şekilde halife ilan edildi. Yezid’in, Hz. Hüseyin’in desteğini almak istemesiyle başlayan süreç, baskıya dönüşünce Hz. Hüseyin ailesiyle birlikte Mekke’ye hicret etti. Mekke’de bulunan Kufe halkı, Hz. Hüseyin’i şehirlerine davet ederek Emevî iktidarına karşı birleşme teklifinde bulundu. Daveti kabul eden Hz. Hüseyin, ailesi ve yakınlarıyla birlikte Kufe’ye doğru yola çıktı. Ancak Kufe Valisi Ubeydullah bin Ziyad, bu hareketi bastırmak amacıyla asker gönderdi.
Susuzlukla Başlayan Zulüm
Hz. Hüseyin’in konvoyu Kerbela’ya vardığında, Fırat Nehri’nin kenarında çadırlarını kurdu. Ancak Emevî ordusu, suya erişimi engellemek için nehirle bağlantıyı kesti. Günlerce susuz bırakılan Hz. Hüseyin ve beraberindekiler, teslim olmaları yönünde tehdit edildi fakat biat etmeyi reddettiler. Hazırlıklarını tamamlayan Hz. Hüseyin’in 72 kişilik grubu, Yezid’in binlerce askerinden oluşan ordusuna karşı direnmeye karar verdi. Savaş, Ömer bin Sa’d komutasındaki Emevî ordusunun saldırısıyla başladı.
Çocuklar ve Gençler de Şehit Edildi
Hz. Hüseyin’in genç oğlu Ali Ekber, kardeşleri Cafer ve Abdullah dahil olmak üzere birçok aile ferdi savaşta şehit düştü. Teke tek mücadele edemeyen Yezid’in askerleri, topluca saldırarak Hz. Hüseyin’i ağır yaraladı. Sonrasında başı kesilerek bedeninden ayrıldı ve naaşı atların ayakları altında ezildi. Hz. Hüseyin’in kesik başı ve şehitlerin başları Yezid’e gönderildi. Cenazeleri ise El-Gadiriye köyünden Beni Esed kabilesi tarafından toprağa verildi.
Matem ve Direnişin Sembolü
Kerbela Olayı, sadece bir siyasi çatışmanın sonucu değil; aynı zamanda adalet, direniş ve inanç uğruna verilen bir mücadelenin sembolü olarak kabul edilir. Her yıl Muharrem ayının 10. günü, yani Aşure Günü, Kerbela’da yaşanan bu acı olayın yıl dönümü olarak anılır. Özellikle Şii Müslümanlar bu günü matem günü ilan etmiş, mezhepsel kimliklerin şekillenmesinde bu olay belirleyici olmuştur. Kerbela, İslam dünyasının ortak hafızasında haksızlığa karşı direnişin ve adalet arayışının sembolü olmaya devam etmektedir.





