Karasu Irmağı'nın kenarında, Munzur Dağları’nın eteklerine yaslanmış kadim bir yerleşim: Kemah… Bir zamanlar Mengücek Beyliği’ne başkentlik yapan bu topraklar, sadece tarih değil, zamanın kendisini içinde saklayan bir türbeye de ev sahipliği yapıyor: Sultan Melik Türbesi.
Yüzlerce yıldır sessizce ayakta duran bu yapı, ziyaretçilerini sadece taş ve tuğladan değil, geçmişin derinliklerinden örülmüş bir hikâyeyle karşılıyor.
1071-1228 yılları arasında bölgeye hükmeden Mengücek Beyliği döneminde inşa edilen türbe, Kemah’ın kuzeybatısında, terk edilmiş bir mahallenin kayalık zirvesine kurulmuş. Halk arasında “Sultan Melek” olarak da bilinen türbe, adını burada yatan hükümdardan alıyor: Sultan Melik.
Mimar İbrahim oğlu Ömer’in imzasını taşıyan yapı, sekizgen planı ve tuğla duvarlarıyla öne çıkıyor. İç kısımda köşeler horasan sıva ile yuvarlatılarak kubbemsi bir görünüm kazandırılmış. Üst katı taşıyan merkezi sekizgen sütun, hem mimari hem de sembolik anlamda yapının omurgasını oluşturuyor.
Alt kat, yani cenazelik bölümü, Sultan Melik’in mumyasını ve beş mezarı barındırıyor. Bu bölüme, ana kapının altındaki ikinci ve daha küçük bir kubbeli kapıdan giriliyor. İçerideki beşik tonozlu koridorlar ve taş örme duvarlar, adeta ziyaretçileri tarihin soğuk ama büyüleyici koridorlarında gezdiriyor.
Kapı üzerindeki kitabe, Kur’an’dan alınan “Her nefis ölümü tadacaktır” ayetiyle ziyaretçilere ölümün kaçınılmazlığını hatırlatırken, alt kattaki bir başka Farsça kitabe ise "Dünya durdukça, bu türbe Mengücek Sultanı’nın ışığıyla aydınlanacaktır" diyerek türbenin sembolik anlamını pekiştiriyor.
Yanındaki Sessiz Komşu: Melik Gazi Zaviyesi
Türbenin hemen yanında yer alan Melik Gazi Zaviyesi ise dikdörtgen planlı, penceresiz ve kubbeli yapısıyla türbeye eşlik ediyor. Burada üç mezar yer almakta: biri küçük, ikisi daha büyük. Zaviyenin geliri, vakfedilmiş köyler ve bir şehir hamamının işletmesinden sağlanmış.
Tarihî Değil, Canlı Bir Ziyaretgah
Melik Gazi Türbesi, yalnızca tarihi bir yapı değil; aynı zamanda bir maneviyat durağı... Günümüzde dahi halk tarafından sıkça ziyaret edilen bu türbe, Melik Gazi Kümbeti, Sultan Melek ve Melik Şah gibi farklı isimlerle anılıyor.
Erzincan merkeze 50 kilometre mesafede yer alan bu eşsiz yapı, hem mimari detaylarıyla hem de içindeki mumyası hâlâ korunmakta olan Sultan Melik ile Anadolu’nun en ilginç türbelerinden biri olma özelliğini taşıyor.
Neden Gitmelisiniz?
Çünkü bu türbe sadece taşlarla inşa edilmedi… Tarihle, inançla, sırlarla ve zamana karşı direnişle örüldü.





