KÜLTÜR-SANAT

Pompei'nin Yüzüncü Yıl Evi'nde Baküs ve Panterin Gizemli İlişkisi

Pompei'deki Yüzüncü Yıl Evi'nde yer alan freskte, Baküs’ün panterine şarap dökmesi tasvir ediliyor. Bu arkeolojik buluntular, Roma dönemi evlerinde tanrıların ev halkını koruması amacıyla yapılan özel tapınaklara dair yeni bilgiler sunuyor.

Abone Ol

Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen bir fresk, Roma döneminin dini ritüellerine dair önemli ipuçları sunuyor. Pompei'den çıkarılan bu eser, Yüzüncü Yıl Evi'nin lararyumunda yer alan bir freskten oluşuyor. Eserin merkezinde, Baküs’ün panterine şarap dökmesi betimleniyor. Roma döneminin şarap tanrısı Baküs, mitolojide panterleri en sevdiği hayvan olarak kabul ediyordu, bu yüzden sahnede panterin içkiyle buluşturulması, hem sembolik hem de dini bir anlam taşıyor.

Freskte, Baküs’ün etrafında dikkat çeken başka detaylar da yer alıyor. Üst kısmında, bandajlarla sarılı ve kuşlarla süslü bir çelenk bulunuyor. Evin lararyumu, Roma evlerinde ev tanrılarına tapınmak için ayrılan kutsal bir alan olarak işlev görüyordu ve burada yer alan bu fresk, o dönemin ritüellerine dair derinlemesine bir bakış açısı sunuyor.

Ayrıca, freskin alt kısmında yer alan yılan, agathodemon olarak bilinen evin koruyucu ruhunu temsil ediyor. Yılanın, evin koruyucusu ve ev tanrısı agathodemon'a selam duran bir duruşu, Roma dini inançlarının da bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Bu unsurlar, Roma'nın dini pratiği ve ev yaşamındaki kutsal alanlar hakkında yeni bilgiler sağlıyor.

Freskin bir başka dikkat çekici özelliği ise, Vezüv Dağı'nın tasviridir. MS 79'daki patlama öncesine ait bir görüntü olduğu düşünülen bu dağ, tek zirveli ve yoğun bitki örtüsüyle kaplı bir şekilde betimlenmiş. Asma sıralarının dağ eteklerinde yer alması, o dönemde tarımın önemli bir yer tuttuğunu ve özellikle şarapçılığın yaygın olduğunu gösteriyor.

Roma evlerinde, her köşe bir tapınak işlevi görmekteydi. Lalaryum adı verilen bu özel alanlar, ev halkının ev tanrılarına olan saygısını ve korunma beklentisini simgeliyordu. Bu fresk, o dönemdeki ev tanrılarının ve onların ev halkı ile kurduğu ilişkilerin ne kadar derin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.