SAĞLIK

Sepsis Hayati Tehdit! Belirtileri Sessizce Yayılıyor

Sepsis, enfeksiyona verilen aşırı bağışıklık tepkisiyle organları hızla etkileyen ölümcül bir durumdur. Erken tanı ve hızlı tedavi, hayatta kalmak için kritik rol oynar. Belirtileri ve risk faktörleri haberimizde.

Abone Ol

Bağışıklık sistemi, vücudu enfeksiyonlardan korumak için devreye girer. Ancak bazen bu savunma mekanizması aşırıya kaçarak sağlıklı hücre ve dokulara zarar vermeye başlar. İşte bu noktada devreye giren sepsis, ölümcül sonuçlar doğurabilecek kadar ciddi bir sağlık sorunu haline gelir.

Genellikle bakteri kaynaklı olsa da, virüsler, mantarlar ve parazitler de sepsise neden olabilir. Enfeksiyon genellikle akciğerler, idrar yolları, karın içi veya ciltte başlar. Kontrol altına alınmadığında hızla tüm vücuda yayılabilir.

Sepsisin Aşamaları

Sepsis, ilerleme düzeyine göre üç temel aşamada incelenir:

Erken Sepsis: Vücut enfeksiyona karşı doğal savunma tepkisini verir. Bu evrede tedaviye başlanırsa ciddi sorunlar önlenebilir.

İleri Sepsis: Enfeksiyonun etkisiyle organlarda bozulmalar başlar. Müdahale edilmediğinde hasar kalıcı olabilir.

Septik Şok: Kan basıncının kritik düzeyde düşmesiyle birlikte, organlara yeterli oksijen gitmez. Hayati tehlike bu aşamada en üst seviyeye çıkar.

Sepsis Belirtileri Neler?

Sepsis, vücudu sistematik biçimde etkiler ve çok farklı şikayetlerle kendini gösterebilir. En yaygın bulgular şunlardır:

Yüksek Ateş ya da Soğukluk: Bağışıklık tepkisi olarak vücut ısısı yükselirken, bazı vakalarda tam tersi ısı düşüşü de gözlenebilir.

Hızlı Kalp Atımı: Enfeksiyonun yayılmasıyla birlikte kalp daha hızlı çalışır.

Hızlı Soluk Alıp Verme: Vücut artan oksijen ihtiyacını karşılamak için solunumu hızlandırır.

Soluk veya Morarma: Dolaşımın bozulması, ciltte renk değişimlerine neden olabilir.

Bilinç Bulanıklığı: Oksijen yetersizliği beyne zarar vererek konsantrasyon kaybı ya da bilinç kaybına yol açabilir.

Kan Basıncında Ani Düşüş: Özellikle septik şokta gözlenen bu durum, organlara kan ulaşımını sekteye uğratır.

Yaygın Ağrı Hissi: Vücudun çeşitli bölgelerinde belirgin bir rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir.

Kimler Sepsis Riski Taşır?

Her birey sepsis geçirme potansiyeline sahip olsa da bazı gruplar daha yüksek risk altındadır:

Yaşlılar ve Bebekler: Bağışıklık sistemleri daha zayıftır.

Kronik Hastalığı Olanlar: Diyabet, böbrek yetmezliği ve kanser gibi hastalıklar bağışıklık sistemini baskılar.

Yoğun Bakım Hastaları: Sürekli müdahale ve tıbbi cihaz kullanımı enfeksiyon riskini artırır.

Bağışıklık Sistemini Baskılayan Tedavi Alanlar: Kemoterapi görenler ya da HIV hastaları enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır.

Büyük Cerrahi Müdahale Geçirenler: Ameliyat sonrası enfeksiyonlara karşı dikkatli olunmalıdır.

Sepsis Nasıl Tedavi Edilir?

Sepsis tedavisinde zamanla yarışılır. Tanının erken konulması ve uygun tedaviye hızla başlanması, hayati önem taşır.

Antibiyotik Tedavisi: Enfeksiyona neden olan mikrop türüne göre belirlenen antibiyotikler derhal uygulanır.

Sıvı ve Damar İçi Destek: Kan basıncını dengelemek için sıvı tedavisi başlatılır. Gerektiğinde tansiyonu artırıcı ilaçlar (vazopresörler) devreye sokulur.

Organ Destekleri: Solunum sıkıntısı varsa oksijen ya da solunum cihazı, böbrek yetmezliği durumunda diyaliz gibi destekler uygulanır.

Cerrahi Müdahale: Enfekte doku, apse ya da yabancı cisim kaynaklı bir durum söz konusuysa cerrahi girişim gerekebilir.

Hastalar genellikle yoğun bakımda izlenir. Sürekli gözlem altında tutularak yaşamsal fonksiyonların devam ettirilmesi hedeflenir.