Toplantıdayken ya da sinema salonunda derin bir sessizlik hâkimken birden gelen mide sesleri… Hepimizin başına en az bir kez gelmiş bu durum, hem mahcup hissettirebilir hem de etraftakilerde gülümsemelere neden olabilir. Ancak bu seslerin arkasında oldukça ilginç bir biyolojik süreç yatıyor.
Halk arasında “karın guruldaması” olarak bilinse de, bu seslerin kaynağı aslında midemiz. Sindirim sistemi, ağızdan başlayıp bağırsaklara kadar uzanan ve tamamen kas hareketleriyle işleyen bir yapıdır.
Mide, içine alınan yiyecek ve sıvıları bir mikser gibi karıştırırken, bu sırada bir miktar hava da içeri girer. Eğer midede besin varsa bu sesler bastırılır. Ancak mide boşsa ve kasılmalar hâlâ devam ediyorsa, içerideki hava hareket ederken duyulabilir hale gelir. İşte “açlık gurultuları” olarak bildiğimiz sesler bu şekilde oluşur. Yalnızca açlık mı suçlu? Elbette hayır. Çok hızlı yemek yemek, gazlı içecek tüketmek, reflü ve gastrit gibi mide rahatsızlıkları, stres ve uykusuzluk da mide gurultusunun tetikleyicileri arasında. Bu sesler zaman zaman bağırsak florasındaki zararlı bakterilerden bile kaynaklanabilir. Peki bu rahatsız edici sesi engellemenin yolları yok mu? Var. Öncelikle hızlı yemekten ve gazlı içeceklerden uzak durmak önemli. Yemeği yavaş yavaş çiğnemek, bol su içmek ama bunu yudum yudum yapmak öneriliyor. Uzun süre aç kalmamak ve düzenli öğünlerle mideyi boş bırakmamak da gurultuların önüne geçebilecek alışkanlıklar arasında.
Eğer sessiz bir ortamda mide guruldaması kaçınılmaz görünüyorsa, karına hafif baskı uygulamak, derin nefes alıp tutmak veya azar azar su içmek gibi küçük müdahaleler de sesleri bastırabilir. Mide guruldaması, vücudumuzun sessiz ama etkili sinyallerinden biri. Utanmak yerine, bu sesleri tanıyıp önlem almak sağlıklı ve huzurlu bir günün anahtarı olabilir.





