KÜLTÜR-SANAT

Sümer’de Kadının Gücü: Antik Dünyada Hak, Saygı ve Değişim

Sümer uygarlığında kadınlar tapınaktan mahkemeye, ekonomiden aile yaşamına kadar birçok alanda aktif roller üstlendi.

Abone Ol

Mezopotamya’nın kalbinde yükselen Sümer uygarlığı, kadınlara sağladığı haklarla dikkat çekiyor. Tarihin ilk şehir devletlerini kuran Sümerlerde kadınlar sadece evin değil, ekonomik, hukuki ve dini yaşamın da aktif birer öznesiydi.

Kadınlar mülk edinip ticaret yapabiliyor, mahkemelerde dava açabiliyor ve boşanma hakkına sahip olabiliyordu. Tanrıça İnanna ve Ninhursag gibi güçlü mitolojik figürler, toplumun kadına verdiği önemin bir yansımasıydı. Tapınaklarda görev yapan rahibeler, dini törenlerde merkezi roller üstlenmiş; “Tanrının gelini” unvanını taşımışlardı.

Toplumda çoğunlukla tek eşlilik tercih edilirken, kadının çocuk sahibi olamaması halinde ikinci evliliklere izin verilse de birinci eşin hakları korunuyordu. Sümer’in erken dönemlerinde kadınların konumu oldukça güçlüydü, ancak zamanla ataerkil yapılar bu dengeyi değiştirdi.

Sümer uygarlığı, antik dünyada kadına tanınan hak ve roller bakımından, çağının çok ilerisinde bir örnek olarak öne çıkıyor.