Fransa’daki Louvre Müzesi’nde sergilenen taş bir koni, sadece antik bir obje değil; adaletin ve halk odaklı yönetimin milattan önceki izlerini taşıyor. Bu taş koni, M.Ö. 24. yüzyılda Sümer kenti Lagash’ta hüküm süren Kral Urukagina’nın adalet reformlarını içeriyor.

Kral Urukagina, dönemin sosyal eşitsizliklerine karşı cesur yasalar çıkararak dul kadınlar ve yetim çocuklar gibi kırılgan grupları koruma altına aldı. Ekonomik adaletsizliklere karşı da duruş sergileyen kral, “zenginle fakirin alışverişi adil olacak” ilkesiyle tarihte ekonomik eşitliği hedefleyen ilk liderlerden biri oldu. Urukagina'nın reformları arasında en dikkat çekeni ise “amagi” kavramıydı; bu kelime tarihte ilk kez özgürlük anlamında onun tarafından resmi bir belgede kullanıldı.

Urukagina, Umma kentinin işgaliyle tahtını kaybetse de, geride bıraktığı yasalar ve taş koniler bugün hala bir vizyonun, bir halk vicdanının sesi olarak yankılanıyor.

Günümüz dünyasında hâlâ tartışılan sosyal adalet kavramının, binlerce yıl önce Mezopotamya’da temellendirilmiş olması, geçmişten günümüze uzanan bir bilinç zincirinin ilk halkasını oluşturuyor.

Muhabir: Merve Kiraz