Türkiye’nin dört bir yanında yer alan benzersiz doğal güzellikler, tarihi zenginlikler ve eşsiz coğrafi yapılar, bisiklet tutkunları için adeta bir cennet sunuyor. Frigyalılardan Likyalılara, Karadeniz’in ormanlarından Doğu’nun volkanik dağlarına kadar uzanan bu özel rotalar; hem profesyonel hem de amatör bisikletçilere unutulmaz deneyimler vaat ediyor. Dağ bisikletinden trekkinge, kamp konaklamalı parkurlardan sedir ormanlarının içinden geçen yollara kadar geniş bir yelpazeye sahip bu rotalar, doğayla iç içe pedal çevirmek isteyen herkes için ideal.
Frig Vadisi
Frig Vadisi, Eskişehir – Kütahya – Afyon arasında kalan, bundan 3000 yıl önce Frigyalıların kayalara evler, kaleler, anıtlar oyularak kurduğu, kocaman bir medeniyet ve enfes bir coğrafya. Yine dümdüz uzanan kilometrekarelerce devam eden bir coğrafya Frig Vadisi’nde kampta gecelemeli atlı turlar düzenleniyor, Likya Yolu gibi, burada yaşayan uygarlığın (Frigyalıların) kullandığı antik yollardan geçen 400 kilometrelik trekking ve bisiklet rotaları var.
Batı Karadeniz
Batı Karadeniz dendiğinde aklıma Küre Dağları ve milli park gelir. Ormanlar bakımından Türkiye’nin en zengin coğrafyasında el değmemiş bir doğa, zengin bir bitki örtüsü, antik çağlara ait izler ve kültürel değerler bulmak mümkün.
Bu rota Bartın kent merkezini odağına alan Bartın ırmağı ve Bartın kıyılarını takip ederek iç taraftaki ormanlara ve kırsal peyzaja uzanan ve Bartın doğasının güzelliklerinin yerleşimle iç içe nasıl geçtiğini gösteren rotadır. Türkiye’de çok az kente nasip olan kent merkezinin hemen dışına çıkınca başlayan ormanların görülebileceği ve orman içlerinde yürüme, bisikletle gezi, fotoğraflama ve buna benzer birçok etkinliklerin gerçekleştirilebileceği bir rotadır.
Likya Yolu
Likya Yolu denince akla trekking gelir fakat bu yol bisiklet severler için de harika bir seçenek. Bisikletçiler için en uygun başlangıç noktası, Elmalı Yaylası. Buradan güneye ve Kaş’a hareket edip bolca sedir kokusu eşliğinde pedal çevirebilirsin. Çamlıova’dan Saklıkent Kanyonu’nu izleyebilir sonrasında güneye hareket ederek Kumluca’ya kadar yoluna devam edebilirsin. 4 gün sürecek 255 km’lik bu yolda; Saklıkent, Gökçeören ve Çatallar konaklayacağın en iyi yerler.
Yenice Ormanları
Yenice Doğal Bisiklet Parkurları, daha çok orman içi toprak araç yollarından oluşmaktadır. Çok az patika ve kaplama yol içermektedir. Dağ bisikleti bisiklet sporunun farklı bir dalı olduğu gibi bu sporun alt disiplinleri de bulunmaktadır. Yenice Doğal Bisiklet Parkurları’nı oluştururken, coğrafyanın bize sunduğu imkânlar doğrultusunda disiplinler oluşturulmuş. Pek çok parkur inişli çıkışlı, dere geçişli ortamlar içeriyor. Parkurlar daha çok kros parkurları. Bu kros parkurlarında zorlanmadan, sıkıntı yaşamadan geçmek için kullanılan bisikletin dağ bisikleti modeli olmasında gereklilik vardır. Yenice Doğal Bisiklet Parkurları’nın geçtiği coğrafyaların pek çoğunda tehlikeli bir durum bulunmamaktadır. Dünyanın her tarafında olduğu gibi köpekler sorun oluşturabilir. Yenice Doğal Bisiklet Parkurları’nın pek çoğu için en uygun bisiklet türü Cross-Country tarzında üretilmiş bisikletler gerektirmektedir. Bu bisikletler, ülkemizde çok yaygındır. Cross-Country bisikletler, diğer sınıflar için üretilmiş bisikletlerden daha çok hafif, daha az yoran amortisörsüz kadro yapısında ve tırmanmaya uygun geometride kadrolara sahip bisikletlerdir.
Hitit Yolu
1988 yılında milli park ilan edilen Boğazkale ilçesindeki Hitit kenti Hattuşa ve Alacahöyük kalıntılarını kapsayan 2634 hektarlık alan, Hitit Yolu’nun temel noktası. Hitit yurdunun önemli kentleri Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva üçgenindeki tarihi güzergahlar kullanılarak oluşturulan Hitit Yolu Yürüyüş ve Bisiklet Parkurları çalışması, Çorum Valiliği tarafından 2010 yılı Ekim ayında tamamlandı. Eski kervan ve göç yollarından geçen 236 kilometre boyunca işaretlenen 17 yürüyüş parkuru, alternatif güzergahlarla birlikte toplam 385 kilometreye ulaşıyor. Altı dağ bisikleti rotasının toplam uzunluğu ise 406 kilometre civarında.
Van Gölü
Van Gölü, doğal güzellikleri, tarihi yapıları ve muhteşem manzaralarıyla bisiklet severler için Türkiye’nin en özel rotalarından birini sunuyor. Yaklaşık 450 km’lik çevresiyle bu tur, hem profesyonel bisikletçiler hem de doğa ve keşif tutkunları için mükemmel bir deneyim vadediyor. Van Gölü’nün eşsiz coğrafyasında pedallamak, tarihi köyler, masmavi göl manzaraları, dağ yolları ve doğal güzellikler eşliğinde unutulmaz bir yolculuk sunuyor.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, çevresindeki köyler, dağlar ve tarihi mekanlarla dolu bir maceraya ev sahipliği yapar. İster profesyonel bisikletçiler ister amatör gezginler için bu rota unutulmaz bir deneyim vadediyor.
Gökova Körfezi
Bisiklet ve deniz tutkunları için rüya rotalardan Gökova Körfezi, Güney Ege’yi Akdeniz’e bağlayan bir kavşak. Bir tarafta müthiş deniz manzaraları diğer tarafta yemyeşil doğanın olduğu Halikarnas ile Knidos antik kentleri arasındaki bu güzergâhta bisiklet sürmek, adeta karadan mavi yolculuğa çıkmak gibi! Bodrum’dan Knidos Antik Kenti’ne kadar uzanan yaklaşık 300 kilometre uzunluğundaki parkur, gün batımı manzaralarıyla da büyüleyici.
Bölgenin dünyaca ünlü koylarından geçerken, hem gözlerin hem ruhun doyacak. Bazı yerlerinde yokuş tırmanmak zor olsa de genellikle keyif veren bir yol olacak. Bölgeyi iyi bilen bisikletçilerin kendi rotalarını oluşturarak ormanların içinden geçtiği yolda kamp yapabileceğin ve denize girilebileceğin çok fazla nokta var.
Toroslar
Türkiye’deki en iyi dağ bisikleti rotası olara görülen Toroslar, Aladağ Bisiklet Festivali’ne de ev sahipliği yapar.
Soğanlı Vadisi
Kayseri’ye 80 kilometre mesafede konumlanan ve dağ bisikleti için oldukça uygun olan bu vadi, pedal çevirenler için doğal bir manzaraya sahip olmasının yanı sıra tarihi pek çok kalıntıyı barındırması nedeniyle de sıkça tercih edilir.
Tarihî miraslarla bezeli yollar, büyüleyici göl manzaraları, yaban hayatı ve nefes kesen doğa geçitleriyle Türkiye’nin bisiklet rotaları, her seviyeden sporcuya ve doğa tutkununa hitap ediyor. Rotanı seç, pedallarını hazırla ve bu eşsiz coğrafyalarda özgürlüğe doğru yol al!





