1940’lı yıllarda Türk Hava Kurumu’nun öncülüğünde geliştirilen THK-13 planörü, Türkiye’nin yerli ve bağımsız havacılık sanayisi kurma çabasının en dikkat çekici sembollerinden biriydi. Tamamen yerli mühendislerle tasarlanan planör, dönemin teknolojik koşulları göz önünde bulundurulduğunda son derece ileri bir aerodinamik yapıya sahipti.
Uçuş testlerinde manevra kabiliyetiyle öne çıkan THK-13, Türkiye'nin havacılıkta kendi yolunu çizebileceğine dair umut veriyordu. Ancak 1940’ların sonlarında gerçekleştirilen bir test uçuşu sırasında yaşanan trajik kaza, sadece bu projenin değil, tüm yerli havacılık girişimlerinin de rafa kaldırılmasına neden oldu.
Kazanın ardından proje, teknik bir inceleme yapılmaksızın sessizce sonlandırıldı. Olayın üzeri örtülürken, yabancı ülkelerden hibe edilen uçaklar yerli üretimi gölgede bıraktı. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde Türkiye'nin dışa bağımlı savunma politikalarına yönelmesi, THK-13’ün kaderini mühürleyen bir diğer etken oldu.
Bugün geriye, ne yazık ki yalnızca birkaç belge ve fotoğraf kaldı. Ancak THK-13’ün kısa ömrü, hâlâ "ya devam edebilseydi?" sorusunu akıllara getiriyor. Türkiye’nin teknoloji odaklı geleceğinde, bu tür unutulmuş girişimlerin yeniden hatırlanması, yeni nesil mühendisler için kıymetli bir ilham kaynağı olabilir.





