Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte alerjik hastalıklarda belirgin bir artış yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, özellikle uzun süren öksürük, geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı şikâyetlerinin bu dönemde daha sık görüldüğünü belirtti.
Uzmanlar, sonbaharda alerjilerin en önemli tetikleyicileri arasında küf mantarları, ev tozu akarları ve yabani ot polenlerindeki artışı gösteriyor. Havanın serinlemesiyle birlikte artan rüzgâr ve rutubetin, polenlerin uzak mesafelere taşınmasına ve küf oluşumunun hızlanmasına zemin hazırladığı vurgulandı. Yağmurlarla toprağa düşen polenlerin, kuru yapraklar arasında uzun süre kalabildiği ve rüzgârla tekrar havaya karışarak solunum yoluyla vücuda alındığı ifade edildi.
Rutubetli ortamların yalnızca açık alanlarda değil, ev ve iş yerleri gibi kapalı alanlarda da risk oluşturduğunu belirten uzmanlar, küf mantarları ve akarların özellikle sonbahar aylarında çoğaldığını kaydetti. Bu durumun alerjik rinit ve astım hastalarında şikâyetlerin alevlenmesine neden olabildiği bildirildi.
Dış ortamda yapılacak aktivitelerin bu dönemde dikkatle planlanması gerektiğini belirten uzmanlar, özellikle sabah erken saatlerde ve rüzgârlı havalarda mümkün olduğunca dışarı çıkılmamasını, spor için kapalı alanların tercih edilmesini önerdi. Eve gelindiğinde kıyafetlerin değiştirilmesi ve duş alınmasının, polen ve mantar sporlarından arınmak açısından faydalı olabileceği vurgulandı.
Ayrıca ev içi önlemlerin de büyük önem taşıdığına dikkat çeken uzmanlar, banyo ve mutfak gibi alanlarda sık görülen küflerin düzenli olarak temizlenmesi, ev ortamında nem oranının düşürülmesi ve havalandırma sistemlerinin periyodik bakımlarının yapılması gerektiğini ifade etti.
Uzmanlara göre sonbahar alerjileri; burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırık nöbetleri, geniz akıntısı, gözlerde kaşıntı ve kızarıklık, boğazda kaşıntı, ses kısıklığı ve kulaklarda doluluk hissi gibi birçok farklı belirtiyle kendini gösterebiliyor.





