Pandemi döneminde uygulanan zorunlu ücretsiz izinler, çalışanların kıdem tazminatı ve yıllık izin hak edişlerinde belirsizlik yaratmıştı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 29 Mayıs 2025 tarihli emsal niteliğindeki kararı, bu belirsizliğe son vererek, yüz binlerce çalışana geçmişe dönük haklarını talep etme fırsatı sundu. Karar, pandemi nedeniyle işveren ve işçinin iradesi dışında oluşan bu durumun, çalışanların hak kayıplarına yol açmaması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu.

Ücretsiz İzinler Kıdem Hesabına Dahil Ediliyor

Yargıtay'ın kararına göre, 4857 sayılı İş Kanunu'na eklenen geçici 10/2. madde kapsamında ücretsiz izinde geçirilen süreler, kıdem ve yıllık izin hesaplamalarında hizmet süresinden sayılacak. Ancak bu hesaplamada önemli bir sınır bulunuyor: Ücretsiz izinde geçen bu süre, işçinin normal bildirim süresine eklenen 6 haftalık süreyi aşmamalı. Bu süreyi aşan ücretsiz izinler ise hesaplamaya dahil edilmeyecek.

Bu düzenleme, özellikle pandemi döneminde işten ayrılan veya işten ayrılmak zorunda kalan çalışanlar için büyük bir önem taşıyor. Çünkü bu karar, zorunlu ücretsiz izin süresi nedeniyle kıdemi bir yılı dolduramayan çalışanların dahi kıdem tazminatına hak kazanmasının önünü açıyor. Örneğin, fiili çalışma süresi 9 ay olan bir çalışan, kalan 3 aylık süreyi zorunlu ücretsiz izinde geçirmesi halinde, bu 3 aylık süre kıdem hesabına dahil edilerek bir yıllık kıdem süresi tamamlanmış sayılacak. Böylece çalışan, hem kıdem tazminatını alabilecek hem de hak ettiği yıllık izin ücretini talep edebilecek.

Çalışanlar Nasıl Haklarını Talep Edecek?

Karar sonrası, haklarının eksik hesaplandığını düşünen çalışanların izlemesi gereken bir yol haritası var. Öncelikli olarak, çalışmaya devam edenler, işverenlerine yazılı bir başvuru yaparak kıdem tazminatı ve yıllık izin hesaplamalarının yeniden yapılmasını talep etmeli.

İşten ayrılan çalışanlar için ise durum farklı. Bu çalışanlar, hak ettikleri ancak alamadıkları kıdem tazminatı ve yıllık izin farklarını alabilmek için mahkemeye başvurabilirler. Bu konuda 5 yıllık bir zamanaşımı süresinin bulunduğu belirtiliyor. Bu süre zarfında, dava açarak haklarını arayabilirler.

Sosyal Güvenlik uzmanlarına göre, bu karar işverenler için de bir uyarı niteliği taşıyor. İşverenlerin, olası yasal sorunların önüne geçebilmek için mevcut çalışanlarının ve eski çalışanlarının hak edişlerini bu yeni emsal karara göre gözden geçirmeleri gerektiği belirtiliyor. Aksi takdirde, eksik ödenen hakları için mahkemeye başvuran çalışanların bu kararla birlikte davaları kazanma ihtimalinin yüksek olduğu vurgulanıyor.

Muhabir: Sümeyra İÇER