Basında yer alan haberlere göre; Bu yılki Temmuz ayında yaşanan sıcaklıklar, NASA tarafındanda onaylanan verilerde, hava durumu kayıtlarının tutulmaya başladığı 1880’ den bu yana yeryüzündeki en sıcak ay olmuş.
Olaya, Türkiye açısından bakıldığındada, mevsim normallerinin 6 – 8 derece üzerindeki sıcaklıkların Temmuz – Ağustos aylarında kaydedildiğini görüyoruz. Buna rağmen; Erzincan’ da son yüzyılın en sıcak günü olarak belirlenen 1. Ağustos 1957 günündeki 40. 5 derecelik sıcaklık rekoru kırılmış değil.
Nitekim izlediğimiz kadarıyla, çok sıcak günlerin yaşandığı Temmuz – Ağustos ayında 40. 5 dereceyi aşan sıcaklık kaydedilmedi.
Erzincan’da nesilden nesile aktarılagelen bir deyim var. Denilirki; Erzincan’da Ağustos ayının 15 günü yaz, kalan 15 günü ise kıştır. Uzun yılların deneyiminden kaynaklandığı anlaşılan bu ifade, 2015 yılı Ağustosunda tutmadı. Zira hava sıcaklığı, Erzincan’da Ağustosun son haftasında ancak düşmeye başladı.
Halk dilinde, nedenli sıcak yaz mevsimi yaşanırsa, o kadar soğuk kış mevsimi yaşanır, şeklinde bir inanış vardır.
Yeri gelmişken ifade edelimki; Erzincan’da kaydedilen en soğuk kış günü 14 – 15 Ocak 1950’ de yaşanmıştır ve 32. 5 derece olarak ölçülmüştür.
Bakalım; Ne kadar sıcak o kadar soğuk söylemi gerçekleşecek mi? Dileyelimki gerçekleşmesin. Zira 14 – 15 Ocak 1950’ de kaydedilen en soğuk günde şehir merkezinde 80 cm kar vardı. Yollardaki buzlar uzun süre erimedi. Öğrenciler okula gidemedi.
Esnaf evinden iş yerine ulaşamadı. O yıllarda Yeni Erzincan Şehri henüz oluşmamıştı. Erzincan insanı çoğunlukla Kızılay, Çarşı ve Taksim mahallerinde; Yani, muvakkat şehirde oturuyordu.
Ve Belediyenin makine parkında kar kış mücadelesi için araç gereç yoktu. Isınma ise, büyük sorundu.