Kavgaların toz dumanı içerisinde bizden önceki kuşaklar en güzel yıllarını heba etti. Herkes çok büyük acılar yaşadı… Ülke kaybetti, ekonomi zarar gördü… 
Kavga her zaman terörü besler. Başbağlar Katliamının sorumluları sadece on- on beş terörist değildi. Gerginlik yaratan, toplumu saflara ayıran ve kışkırtan herkesin az veya çok mesuliyeti var.
Maraş, Çorum, Sivas, Başbağlar ve daha birçok olayda kan kusan hastalıklı ruhlar her zaman verimli zemini buldular ve siyasi fayda sağladılar kendilerine. Onlara, farkında olmadan bu zemini hazırlayan siyasetçi, sanatçı, yazar, iş adamı, akademisyen hep kendi tarafından baktı. İdeolojik bağnazlıklar yüzünden herkes kendi acısına yandı.
AMA BUGÜN DURUM ÇOK FARKLI…
Tarihi tecrübelerden dersler çıkardık.
Öfkeler yatışınca soğukkanlı düşünmeye, bugünkü aklımız olsaydı diye söylenmeye başladık.
 O hastalıklı ruhlar bugünde var. Ama milyonlar sağduyulu düşünüyor, eş- çocuk, iş-aş, huzur ve güvenlik istiyor, itidal diyor.
Dün kavga sebebi olan şeyler bugün zenginlik olarak görülüyor. Çoğunluk, olaylara birleştirici gözle bakıyor artık. 
İspatı mı?
BAŞBAĞLAR… 
Erzincan medyasında, yıl dönümünde andığımız Başbağlar etkinliklerini takip ederken duygulandık.
Her fikrin temsilcisi vardı orada. AKP, CHP, MHP… Farklı sosyal kesimler… 
Herkes konuştu.
Ayrışma yerine diyalog iklimi oluştu.
Ulusal medya hiçbir sene olmadığı kadar yer verdi.
Evet, çağ değişti. Bugünün dünyasında farklılıkları dışlayarak değil, farklı hayat tarzlarına ve fikirlere saygı ile bir arada yaşamanın kabul gördüğü çağdayız.
Bir Alevi Vatandaş’ın inançla ilgili isteklerini, bir Kürdün kimliğiyle ilgili taleplerini, bir türbanlı bayanın mağduriyetini, bir Türkmen’in kaygılarını anlayabilmek, empatiyle bakmak… Ve haksızlığın, acının olduğu her yerde kutuplaşarak çatışmak yerine Başbağlar da ki ruh birliğini yakalayabilmek, aynı duyguları hissetmek… 
Bu ülkenin kavgalara değil bu ortamlara ihtiyacı var. 
Hiç kimse hoşgörüsüz, tahammülsüz bir coğrafyada yaşamak istemiyor artık. Mutlu olacağı, umudun, kalkınmanın, değişimin olduğu ortamları arıyor.
Şüphesiz Erzincan Başbağlar da ki çok fikirlilikle çağın, toplumun gerisinde kalmadığını yaşanan hızlı değişime ayak uydurduğunu göstermiştir.  Yol doğru. Erzincan sapmadan bu yolda devam etmelidir.