Şehirlerin en yoğun olduğu dört yol kavşaklarında trafik lambaları en iyi yol gösteren ve en iyi yönlendiren idare merkezleridir. Trafik lambalarının konumu ve trafik işaret levhaları, uzun tecrübeler, araştırmalar sonucu insanların hizmetine sunulmuştur. Yeni düzenlemeler, cezai müeyyideler ve uyulması gereken sınırlarda her yıl yeniden basın yoluyla açıklaması yapılmaktadır.
         Diğer yandan her yıl, yeni, yeni açılan yollar, otoban yollar, ışıklandırma lambaları, kavşaklara konulan mobese kameralar, sürücülerin otolarını daha güzel ve rahat bir şekilde kullanmaları için yapılan tüm yenilikler. Ne yazık ki, bütün bunlara rağmen gittikçe çoğalan acı trafik kazaları.
         Çoğu kez hepimiz şahit oluruz, dört yol trafik lambalarında beklerken kırmızı ışıklara aldırmayan arabaları ve yayaları görürsünüz. Bilhassa yayalar kırmızı ışıkta arabaların arasından aldırmadan karşıya geçmeye çalışırlar. Orta refüjlerde yayalar için geçiş yerleri ve çizgileri vardır. Bakıyorum da yağmurlu havalarda dahi otolar, yayalar için geçiş hakkı vermeden son hızla geçiyorlar.
         Acaba diyorum, mobeselerin alanlarına giren ve kırmızı ışıkta geçen, kuralları çiğneyen sürücüler için ceza yazılmıyor mu düşüncesi, ister istemez insanın aklına takılıyor.
         Yayalar için de yeni bir düzenleme getirilmesi yayaları daha dikkatli bir hale getirecektir. Zira kırmızı ışıkta geçen her yaya için, görevlenilen trafik polisleri tarafından 5 lira gibi cüzi bir ceza uygulaması kısa zamanda insanları daha dikkatli hale getirecektir.   
         Sürücüler ve yayalar uygulamalara tam olarak riayet etseler, dikkatsiz ve acele hareket etmeseler belkide hiç trafikte yaşanan acı haberleri bu kadar çok duymayacaktık. Yollarda %5 hata, yayalarda %15 hata  payı varsa sürücülerde %80 hata payı var. Kazaların başlıca nedenleri; içki, uykusuzluk, dikkatsizlik, acelecilik, kural tanımama, araçtaki bakımsızlık, cep telefonu dalgınlığı, kimse yok kim görecek vs.   
Genç yaşta bir hastalıktan ölen bir arkadaşım vardı. Her gördüğü yerde beni aracına alırdı. Dikkatimi çekti dördüncü fitesi hiç kullanmıyor ve fazla hızlı gitmiyordu. Sebebini sordum şöyle cevap verdi ‘’Benim biraz benzinim fazla gitsin, sen hiç sanayiye düştün mü, o zaman bana hak verirsin? Yıllar geçti bu sözünü hiç unutmadım.
Kendi canınıza yazık, aracınıza yazık ve karşıdaki insanlara malına canına verdiğin hasarlara yazık, zarar verdiğin yol çevresinde bozduğun güzelliklere, vs. yazık. Maziden atiye kollarını açan, yolları eskiten yıllar, ömrümü eskiten yollar ve hasretleri kavuşturan yollar, hasret bırakmasınlar.