Orta Çağ’a ait nadir bir Türk Selçuklu sikkesi üzerinde keşfedilen figür, tarih meraklılarını ve gökbilim tutkunlarını heyecanlandırdı. 12. yüzyıla tarihlenen bu parada, elinde beş köşeli yıldız tutan bir binici figürü yer alıyor. Uzmanlara göre bu sembol yalnızca estetik bir motif değil, aynı zamanda derin kozmik ve kültürel anlamlar taşıyor.
Peki, bu yıldız neyi simgeliyor?
Beş köşeli yıldız, antik çağlardan bu yana Venüs gezegeninin simgesi olarak biliniyor. Venüs, her sekiz yılda bir Güneş’le beş kez kavuşum yapıyor. Bu kavuşum noktaları bir daire üzerinde birleştirildiğinde ortaya çıkan şekil ise tam anlamıyla bir pentagram—yani beş uçlu yıldız. Bu astronomik gerçeklik, sembolizmin kaynağını oluşturuyor.
Türkler Venüs'e “Sekiz Yıldız” derdi.
Bu adlandırma, Venüs’ün 8 yıllık döngüsüne ve beş kavuşumuyla oluşturduğu bu gizemli şekle dayanıyor. Kadim Türk mitolojisinde ise Venüs çok katmanlı bir sembol. Zaman zaman bir Aşk Tanrıçası, kimi zaman cesur bir savaşçı, bazen de kötücül bir ruh olarak tasvir edilir. Güneş’le birleştiğinde uğurlu sayılan Venüs, yeraltına geçtiğinde ise uğursuz kabul edilirdi.
Uygur Türkleri Venüs’ü Batı’ya yerleştirirdi.
Gökyüzünde Ak Pars Takımyıldızı yönünde konumlandırılan Venüs, aynı zamanda savaşçı bir simgeye dönüşüyordu. Uygurlar, pars kuyruğunu savaşlarda “tuğ” olarak taşır, bu ritüeli Venüs’ün alp (kahraman) kimliğinin bir sembolü sayarlardı. Uğurlu olduğu kadar tehlikeli bir güçtü Venüs; yer altına indiğinde “cadı” kimliğine bürünürdü.
Bu yeni keşif, sadece bir para değil, kadim gökyüzü inançları ile kültürel kimliğin nadide bir bileşimini temsil ediyor. Hem gökbilimle ilgilenenleri hem de tarih tutkunlarını büyüleyecek bu sembol, Türklerin gökyüzüyle kurduğu derin bağa yeni bir pencere açıyor.





