1976 yılında Vietnam’ı etkisi altına alan şiddetli grip salgını, özellikle yaşlıların kaldığı huzurevlerinde büyük kayıplara yol açtı. Ancak bu kriz döneminde, tıbbi imkânların neredeyse sıfır olduğu bir kurumda uygulanan son derece basit bir yöntem, adeta bir hayat kurtarma stratejisine dönüştü.
İleri teknoloji, antiviral ilaçlar ya da solunum cihazlarının bulunmadığı bu huzurevinde çalışan bakıcılar, çaresizlik içinde yaratıcı bir çözüm buldu. Hastaları, göğüslerinin altına havlu yerleştirerek veya onları eğimli pozisyonda yatırarak yerçekimini akciğerlerde biriken salgıların dışarı atılması için kullandılar. Bu yöntemin adı: postüral drenaj.
Sonuçlar şaşırtıcıydı. Bu uygulamanın yapıldığı huzurevinde hiçbir ölüm vakası yaşanmazken, aynı dönemde benzer koşullardaki diğer kurumlarda ciddi can kayıpları meydana geldi.
Dönemin şartları göz önüne alındığında bu sonuç, yalnızca tıbbi bir başarı değil, aynı zamanda insan odaklı bakım anlayışının ve özverinin bir zaferiydi. Ne yazık ki bu olay, Vietnam dışındaki ülkelerde büyük ölçüde fark edilmedi. Ancak bugün bile sağlık sistemlerinin zorluklarla karşı karşıya kaldığı anlarda bize hatırlattığı şey çok değerli: Bazen en etkili çözüm, en basit olandır.
Modern tıbbın ulaşamadığı noktalarda, gözlem gücü, kararlılık ve hayat kurtarma arzusu en güçlü araçlar haline gelebilir.