MÖ 2. yüzyılda, tarih sahnesine olağanüstü bir zeka çıktı: Eratosthenes. İskenderiye'de, dönemin en büyük bilim adamlarından biri olarak bilinen Eratosthenes, sadece bir sopa ve bir gölgeyle dünyanın çevresini ölçtü. Birçok kişi, o zamanlar onun düşüncelerini bir tür şairane felsefe olarak görse de, bugün ne kadar doğru bir matematiksel keşif yaptığını tüm dünya kabul ediyor.
Eratosthenes, dünyanın şekli hakkında bir şüpheye düştü, fakat bu şüpheyi bilimsel bir keşfe dönüştürebilen ilk kişi oldu. O dönemde, güneşin pozisyonu hakkında yapılan gözlemler çok sınırlıydı, ancak Eratosthenes, Mısır'da bulunan Syene (bugünkü Asuan) şehrinde yaz gündönümünde güneşin dik bir açıyla gökyüzünde olduğunu fark etti. Aynı anda, İskenderiye'de bir gölge oluştu. Bu gözlem, ona Dünya'nın yuvarlak olduğuna dair çok önemli bir ipucu sundu.
Eratosthenes, Alexandria'da bir sopa kullanarak gölge açısını ölçtü ve bu açıyı yaklaşık 7 derece olarak belirledi. Bu da, güneşin tam olarak 1/50'sinin bir daireyi oluşturduğunu gösteriyordu. Syene ve İskenderiye arasındaki mesafeyi yaklaşık 800 kilometre olarak hesaplayan Eratosthenes, ardından şu hesaplamayı yaptı:
800 km × 50 = 40.000 km
Bu matematiksel formül, Dünya'nın çevresinin yaklaşık 40.000 kilometre olduğunu ortaya koydu. O zamanlar hiçbir teleskop, uydu ya da bilgisayar olmadan yapılan bu hesaplama, modern bilimle karşılaştırıldığında inanılmaz derecede doğruydu.
Eratosthenes, yalnızca bir bilim insanı değil, aynı zamanda bir filozof, matematikçi, coğrafyacı ve tarihçiydi. İskenderiye Kütüphanesi'nin başında, bilgi ve bilimdeki ilerlemelere katkıda bulunan Eratosthenes'in bu keşfi, insanlık tarihinin en önemli bilimsel adımlarından biri olarak kabul ediliyor. Gölgelerin, gökyüzünün ve matematiğin birleşiminden doğan bu keşif, bugün bile bilimsel düşüncenin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor.





