Dijital teknoloji, yaklaşık 3.500 yıl önce Geç Tunç Çağı’nda yaşamış elit bir Mikenli kadının yüzünü ortaya çıkardı. Yunanistan ana karasında yer alan ve efsanevi Truva Savaşı ile ilişkilendirilen Mycenae kentindeki kraliyet mezarlığında keşfedilen kadın, 30’lu yaşlarının ortalarında hayatını kaybetmişti.
Foto; bundle.app
Kadının yüzü, 1980’lerde Manchester Üniversitesi tarafından kil modelleme yöntemiyle oluşturulan ilk rekonstrüksiyona dayanılarak, dijital sanat teknikleriyle yeniden canlandırıldı. Bu çalışma, yüz rekonstrüksiyonu alanında öncü yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor.
Mezarda bulunan altın-gümüş alaşımı (elektrom) bir maske ve üç kılıç dahil olmak üzere savaşçıya ait eşyalar, başlangıçta yakındaki bir erkeğe ait sanılmıştı. Ancak yeni DNA analizleri, kadının mezarda bulunan kişiyle kardeş olduğunu ve mezara kendi soyu nedeniyle yerleştirildiğini ortaya koydu. Bu bulgular, kadınların antik toplumlarda savaşla olan ilişkilerine dair geleneksel yaklaşımları sorgulatıyor.
Kadının kemiklerinde görülen artrit izleri ise, dokuma gibi fiziksel olarak zorlu işlerle uzun süre meşgul olduğunu düşündürüyor. Bu bulgular, Homeros’un İlyada destanındaki kadın karakterlerin yaşamlarıyla da örtüşüyor.
Bu çalışma, sadece antik bir yüzü yeniden canlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda binlerce yıl öncesinin kadınlarının toplumdaki rollerine ve önemine dair yeni bir bakış sunuyor. Teknolojik gelişmeler sayesinde, tarih boyunca göz ardı edilen gerçek kadınların yaşamları daha görünür hale geliyor.
