İtalya’daki antik Pompeii kentinde, Mayıs ayında Porta Ercolano bölgesinde başlatılan kazılarda, Roma İmparatorluğu dönemine ait önemli kalıntılar bulundu. Kazı ekibi, bir dükkanın arka odasında dört genç bireye ait iskeletler keşfetti. İskeletlerden birinin genç bir kıza ait olduğu belirtilirken, bu bulgu Pompeii’de Vezüv Yanardağı'nın MS 79’daki yıkıcı patlamasından kaçamayanların trajedisini bir kez daha hatırlattı.

Aynı mekânda, bronz işçiliğine ait izler taşıyan bir fırın da gün yüzüne çıkarıldı. Bu detay, alanın yalnızca bir ticaret noktası değil, aynı zamanda bir zanaat atölyesi olarak kullanıldığını gösteriyor. Ayrıca, kazı sırasında dövme altından yapılmış yaprak motifli bir kolye ucu ile MS 74-78 yıllarına tarihlenen altın sikkeler bulundu.

Öte yandan, Herculaneum liman bölgesinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Nekropol yakınlarındaki bir başka dükkanda yapılan kazılarda, toprak zemine oyulmuş spiral merdivenli gizemli bir kuyu ortaya çıkarıldı. Arkeologlar bu yapının işlevini ve burada yürütülen faaliyetleri hâlâ araştırıyor.

Kazı alanlarında daha önce kaçak kazılar yapıldığına dair bulgular da dikkat çekti. Tüneller açan definecilerin, alanı tahrip ettikleri ve bazı iskeletleri kenara iterek yapıya zarar verdikleri belirlendi. Buna rağmen, birçok değerli eser zarar görmeden kurtarıldı.

Pompeii’nin tarihi yalnızca Roma dönemine değil, daha da eski çağlara uzanıyor. Yakın zamanda ortaya çıkarılan MÖ 4. yüzyıla ait bir mezarda, siyaha boyanmış altı vazo ve sırtüstü yatan bir iskelet keşfedildi. Bu mezar, kentin Roma öncesi dönemine dair önemli ipuçları sunuyor.

Uzmanlara göre, Pompeii ve komşusu Herculaneum’un büyük bölümü hâlâ volkanik kalıntılar altında gömülü durumda. Özellikle Herculaneum’un 24 metre kalınlığındaki kül tabakasıyla örtülü olduğu biliniyor. Bilim insanları, bu alanlarda yapılacak yeni kazıların antik dünyaya dair pek çok bilinmeyeni ortaya çıkarabileceğini vurguluyor.

Muhabir: Merve Kiraz