Hatay’ın kadim kenti Antiochia’da (Antakya) gün yüzüne çıkarılan MS 6. yüzyıla tarihlenen nadide bir gümüş kadeh, Roma İmparatorluğu'nun lüks sofralarına dair çarpıcı ipuçları sunuyor. Arkeologlara göre bu özel eser, dönemin zengin mutfak kültürünün ve toplumsal sınıf farklılıklarının somut bir göstergesi.
Roma dönemine ait antik yazılı kaynaklar ve arkeolojik bulgular, özellikle imparatorluğun genişlemesiyle birlikte sofra alışkanlıklarında yaşanan köklü değişimlere ışık tutuyor. Lüks tüketim anlayışının belirginleştiği bu dönemde, sofralar yalnızca beslenme aracı değil, aynı zamanda birer gösteriş sahnesi haline gelmişti.
Lüksün Simgesi: Gümüş Sofra Takımları
Ünlü Roma yazarlarından Catius, dönemin mutfak düzeni, kullanılan araç gereçler, servis takımları ve sofra adabına dair ayrıntılı bilgiler sunarken; gastronomi meraklısı Apicius ise zengin sofralarda kullanılan kap kacakların çeşitliliğini vurgulamıştı. Antik metinlerde adı geçen bu lüks eşyaların izlerine, bugün Anadolu topraklarında yapılan kazılarda sıklıkla rastlanıyor.
Özellikle bronz ve gümüş gibi değerli metallerden üretilmiş kaplar, Roma toplumunda bir zenginlik ve prestij göstergesi olarak kabul ediliyordu. Küçük Asya’nın (Asia Minor) Roma egemenliğine geçmesiyle birlikte, Anadolu’daki işçilik harikası eşyalar İtalya’daki soylu evlerine taşındı. Sofralarda sadece yemekler değil, bu görkemli objeler de sergileniyordu.
Kaşık, Çatal ve Bıçak: O Dönemde de Vardı
Gümüş kadehin yanı sıra, çeşitli metallerden yapılmış kaşık, çatal ve bıçaklar da Roma sofralarının vazgeçilmez parçalarıydı. Bu bulgular, modern sofra düzeninin kökenlerinin sandığımızdan çok daha eskiye dayandığını ortaya koyuyor.
Bir Kadehten Fazlası: Sosyal Hiyerarşinin Simgesi
Bugün Hatay Müzesi’nde sergilenen bu değerli kadeh, yalnızca zarif bir içki kabı değil; aynı zamanda dönemin estetik anlayışını, zanaatkârlık seviyesini ve toplumsal yapısını yansıtan bir kültürel miras. Roma’nın göz kamaştıran sofraları, Anadolu'nun ustalarının ellerinden çıkma bu nadir parçalarla hayat buluyordu.
Gümüş kadeh, tarihin tozlu sayfalarından günümüze uzanan bir hikâyenin suskun tanığı… Ve belki de geçmişin ihtişamını bugünün gözleriyle yeniden görmemiz için bize sunulmuş eşsiz bir fırsat.





