İran’ın Fars Eyaleti’nde, tarih boyunca uygarlıkların kavşağı olmuş topraklarda yer alan Persepolis, yaklaşık 2.500 yıl önce Pers Kralı I. Darius tarafından inşa ettirildi. Ahameniş İmparatorluğu’nun başkenti olarak kurulan bu antik şehir, sadece yönetim merkezi değil, aynı zamanda kültürel ve dini törenlerin de yapıldığı kutsal bir alandı.

Bu görkemli yapılar topluluğunun en dikkat çekici noktalarından biri, “Tüm Milletler Kapısı” ya da diğer adıyla “Xerxes Kapısı” olarak bilinen anıtsal giriştir. MÖ 5. yüzyılda, I. Xerxes döneminde inşa edilen bu kapı, yalnızca mimari bir harika değil; aynı zamanda imparatorluğun farklı halklara olan açıklığını, diplomatik zarafetini ve kozmopolit yapısını simgeler.

Heykellerin Diliyle Güç Gösterisi

Kapının girişinde ziyaretçileri karşılayan kanatlı boğa figürleri, Ahameniş sanatının ve ikonografisinin tipik örneklerindendir. Bu mitolojik varlıklar; güç, kutsallık ve koruyuculuğu temsil eder. Antik Pers inancına göre bu tür figürler, hem fiziksel hem de ruhani tehditlere karşı koruma sağlar.

Dev sütunlar, kabartmalar ve taş işçiliği, yalnızca dönemin teknolojisini değil, aynı zamanda o dönemde mimarinin bir iktidar dili olarak nasıl kullanıldığını da ortaya koyar. Kapıdan geçen elçilerin ve yabancı konukların, bu yapılar karşısında duydukları hayranlık ve saygı, Pers hanedanının gücünü pekiştiren bir unsurdu.

Nevruz’un Tören Alanı

Persepolis, özellikle Nevruz kutlamalarının yapıldığı yer olarak da tarihi bir öneme sahiptir. Baharın gelişiyle birlikte farklı bölgelerden gelen temsilciler, bu büyük saray kompleksinde bir araya gelir; hediyeler sunar ve sadakatlerini bildirirlerdi. Bu kutlamalar, imparatorluk içindeki barışı ve birlikteliği vurgulayan törenlerdi.

Büyük Yıkım ve Sonsuz Etki

MÖ 330 yılında Büyük İskender’in istilasıyla Persepolis büyük ölçüde tahrip edildi. Efsaneye göre saraylar, bir intikam duygusuyla ateşe verildi. Ancak bu yıkım bile, Persepolis’in tarihsel izini silmeye yetmedi.

20. yüzyılın başlarında başlayan ilk sistemli arkeolojik kazılar, Persepolis’in yalnızca fiziksel kalıntılarını değil, aynı zamanda kültürel mirasını da gün yüzüne çıkardı. Bugün, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu eşsiz alan, tarihçilerin, arkeologların ve turistlerin hayranlığını toplamaya devam ediyor.

Zamana Direnen Taşlar

Persepolis’in taş duvarlarında hala eski zamanların yankısı duyuluyor. Tüm Milletler Kapısı, yalnızca Pers İmparatorluğu’nun değil; insanlığın ortak tarihinin görkemli bir tanığı. Her sütun, her figür, binlerce yıl sonra bile ziyaretçilere şu mesajı fısıldıyor: Kültürler birleştiğinde uygarlık yükselir.

Muhabir: Merve Kiraz