Otizm spektrum bozukluğunun bir türü olarak bilinen Asperger sendromu, sosyal ilişkilerde yaşanan zorluklarla kendini gösteriyor ancak bilişsel gelişimde gerilik görülmüyor. Uzmanlar, erken tanı ve doğru destekle bireylerin potansiyellerini ortaya koyabileceğini söylüyor. Toplumda farkındalığı her geçen gün artan Asperger sendromu, otizm spektrum bozuklukları (OSB) arasında özel bir yere sahip. Bireyin sosyal iletişimde zorlanmasına neden olan bu durum, genellikle ortalama ya da üstün zekâ seviyesine sahip kişilerde görülüyor. Dil gelişiminin normal seyretmesiyle klasik otizmden ayrılan Asperger sendromu, nörogelişimsel bir farklılık olarak tanımlanıyor.

Sosyal İlişkilerde Zorluk ve Benzersiz İlgi Alanları

Asperger sendromuna sahip bireyler, karşılarındaki kişinin duygularını anlamakta, beden dili ve ses tonlarını yorumlamakta zorlanabiliyor. Göz teması kurmaktan kaçınma, sosyal kuralları anlamada güçlük ve arkadaşlıkları sürdürememe gibi belirtiler sıkça görülüyor. Ayrıca, belirli konulara yoğun ilgi gösterip, bu alanlarda derin bilgiye sahip olabiliyorlar.

Rutinlere Bağlılık ve Tekrarlayan Davranışlar

Gündelik yaşamda değişiklikler Asperger sendromlu bireylerde huzursuzluk yaratabiliyor. Tekrarlayan hareketler, belirli nesneleri düzenleme isteği ya da aynı sözleri yineleme gibi davranışlar yaygın şekilde gözlemleniyor.

Duyusal Hassasiyetler ve Motor Beceriler

Gürültü, parlak ışık ya da dokunma gibi duyusal uyarıcılara karşı aşırı hassasiyet görülebiliyor. İnce motor becerilerde zorlanma veya denge sorunları da bazı bireylerde dikkat çekiyor.

Nedenleri ve Risk Faktörleri

Asperger sendromunun kesin nedeni henüz bilinmese de genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Ailede otizm öyküsü bulunan bireylerde risk artarken, doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar ya da bazı çevresel faktörler de etkili olabiliyor. İleri baba yaşı gibi bazı demografik verilerle de ilişkilendirilmiş durumda.

Tanı Süreci ve Uygulanan Testler

Tanı, genellikle çocuk psikiyatristleri, nörologlar ve özel eğitim uzmanlarının ortak çalışmasıyla konuluyor. Aile öyküsünden başlayarak bireyin davranışları gözlemleniyor; ADOS-2 ve ADI-R gibi özel testlerle sosyal etkileşim ve iletişim becerileri değerlendiriliyor.

Tedavi Değil Destek Uygulanıyor

Asperger sendromu bir hastalık değil, bir farklılık. Bu nedenle temel tedaviden çok destekleyici müdahaleler ön planda. Sosyal beceri eğitimi, dil ve iletişim terapileri, davranış terapileri ve ergoterapi gibi yöntemlerle bireylerin yaşam kalitesi artırılıyor. Ayrıca, eşlik eden anksiyete veya dikkat eksikliği gibi durumlar için psikolojik destek ve ilaç tedavisi de gerekebiliyor.

Toplumsal Yaklaşımda Değişim Şart

Uzmanlar, Asperger sendromlu bireylerin ilgi alanlarına saygı gösterilmesi, iletişimde net ve açık olunması ve sabırlı davranılması gerektiğini vurguluyor. Rutinlerine saygı göstermek, sosyal ipuçlarını anlamalarına yardımcı olmak ve farklılıklarını kabul etmek, sağlıklı bir etkileşimin kapılarını aralıyor.

Asperger ve Otizm Arasındaki Farklar

DSM-5 ile birlikte Asperger sendromu ayrı bir tanı olmaktan çıkarıldı ve tüm belirtiler otizm spektrum bozukluğu başlığı altında toplandı. Ancak geçmişte Asperger sendromu, dil gelişiminin normal seyretmesi ve zekâ seviyesinin genellikle ortalamanın üzerinde olması gibi özelliklerle klasik otizmden ayrılıyordu.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu