Avrupa’da Coğrafi İşaret Belgesi kazanan Erzincan Tulum Peyniri ve yine bölgeye özgü olan Cimin Üzümü, adeta kendi memleketinde unutuldu.

Türkiye’nin sayılı yöresel ürünlerinden olan Erzincan Tulum Peyniri, Avrupa Birliği tarafından da tescillenerek uluslararası bir değere kavuştu. Yine aynı şekilde, sadece Erzincan ovasında yetişen ve kendine has aromasıyla dikkat çeken Cimin Üzümü de bölgenin en kıymetli tarımsal ürünleri arasında yer alıyor. Ancak ne yazık ki bu iki önemli değer, kendi topraklarında hak ettikleri ilgiyi göremiyor.

Şehir merkezinde, şehrin girişlerinde ya da kavşak noktalarında bu ürünleri simgeleyen hiçbir görsel veya tanıtım öğesi yer almıyor. Oysa birçok ilde, şehre adım atan ziyaretçiler ilk olarak o ilin kültürel ve ekonomik değerlerini yansıtan görsellerle karşılanıyor. Bir kavşakta ışıklı toplar, başka birinde işlevsiz heykeller ya da neyi temsil ettiği anlaşılamayan objeler dikkat çekerken; Erzincan’ın ekonomisine ve tanıtımına büyük katkı sağlayan Tulum Peyniri ve Cimin Üzümü’nün izine rastlamak mümkün değil.

Vatandaşlar ve yerel üreticiler, bu duruma tepkili. Görsel ve kültürel kimliğin parçası olan bu ürünlerin şehir estetiğinde yer bulamaması, vatandaşlar tarafından anlamlandırılamıyor. Erzincanlılar, kentin giriş noktalarında ve meydanlarında bu ürünleri öne çıkaran simgesel yapılar, heykeller ya da tabelalar görmek istiyor.

Erzincan gibi ürünleriyle öne çıkabilecek bir ilin, kendi değerlerini tanıtma konusunda gösterdiği bu ilgisizlik ise kamuoyunda “Bu kadar kıymetli ürünler neden görmezden geliniyor?” sorusunu gündeme taşıyor.

Muhabir: Adem Küçükkaya