Ay tutulması, gökyüzünde gerçekleşen en etkileyici olaylardan biridir. Ancak bu doğal olay, İslam inancında sadece bir görsel şölen olarak değil, aynı zamanda Allah'ın kudretini anma ve O'na yönelme vesilesi olarak görülür. Bu özel durumlarda kılınan namaza Husûf namazı denir.
Husûf Ne Demektir?
Sözlükte “batmak” veya “görünmez olmak” anlamına gelen husûf, astronomik bir terim olarak Ay tutulmasını ifade eder. Bu olay, Dünya'nın Ay ile Güneş arasına girmesiyle, Güneş ışığının Ay'ın yüzeyine ulaşmasının engellenmesi sonucu meydana gelir.
Husûf Namazı Nedir ve Nasıl Kılınır?
Husûf namazı, ay tutulması sırasında kılınan bir ibadettir. Bu namaz, tutulmanın başladığı andan itibaren, Ay'ın normal haline dönmesine kadar geçen süre içinde eda edilebilir. Hz. Peygamber’in oğlu İbrahim'in vefat ettiği gün yaşanan güneş tutulması sırasında halkın, tutulmanın İbrahim'in ölümünden dolayı meydana geldiğini söylemesi üzerine, Efendimiz (s.a.v.) bu konuda önemli bir uyarıda bulunmuştur.
"Güneş ve ay, Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Hiç kimsenin ölümünden ya da doğumundan dolayı tutulmazlar. Bunları (güneş veya ayın tutulduğunu) gördüğünüz zaman Allah'ı zikredin, tekbir getirin, namaz kılın ve sadaka verin." (Buhârî, Küsûf, 1; Müslim, Küsûf, 5)
Bu hadis-i şerif ışığında, Husûf namazının iki veya dört rek’at olarak kılınabileceği belirtilir. Namaz tek başına eda edilir ve tutulma boyunca devam edebilir.
Hükmü Nedir?
Husûf namazının hükmü, İslam fıkıh alimleri arasında farklı görüşler içermekle birlikte, genel olarak müstehap kabul edilir. Müstehap, yapılması sevap olan ancak terk edilmesinde günah olmayan ameller için kullanılır. Buna göre ay tutulması sırasında tek başına iki veya dört rek'at namaz kılmak faziletlidir.
Ancak, İmam Şafii ve Ahmed b. Hanbel gibi bazı büyük fıkıh alimlerine göre ise, Husûf namazı güneş tutulması (küsûf) namazı gibi sünnettir ve cemaatle kılınması daha faziletli sayılır.
Bu ibadet, Müslümanlar için doğal olayların ardındaki ilahi hikmeti düşünme ve Allah'a sığınma vesilesi olarak görülür.
