Ay’ın yüzeyi, Dünya’dakinden çok farklı ve tehlikeli bir toz tabakasıyla kaplı. 1969’dan 1972’ye kadar düzenlenen Apollo görevlerinde keşfedilen bu tozun, astronotların sağlığını olumsuz etkileyebileceği ortaya çıktı. 1972’deki Apollo 17 görevi sırasında, Ay yürüyüşünden sonra uzay aracına dönen astronot Harisson Schmitt, üzerinde biriken Ay tozları nedeniyle nezle benzeri rahatsızlıklar yaşadı. Gözlerinde sulanma, burun tıkanıklığı ve sık sık hapşırma gibi belirtiler gösteren Schmitt’in yaşadığı bu durum, bilim dünyasında “Ay tozu irritasyonu” olarak adlandırılan yeni bir sorunun işareti oldu.
Ay tozunun tehlikesi, onun yapısından kaynaklanıyor. Dünya’daki toz parçacıkları, rüzgar ve su etkisiyle yumuşak ve yuvarlak kenarlara sahipken; Ay’daki tozun kenarları oldukça keskin ve sivri. Bu sert yapısı, astronotların giysilerine yapışarak göz, burun ve solunum yollarında tahrişe neden olabiliyor. Uzun süreli maruziyet durumunda ise akciğerlerde ciddi hasarlara yol açabileceği endişesi taşıyor.
NASA ve diğer uzay ajansları, gelecekte yapılacak Ay görevleri için bu tozun etkilerini azaltmak üzere yeni filtreleme sistemleri, özel giysiler ve uzay aracındaki temizlik protokollerini geliştiriyor. Uzmanlar, Ay tozunun insanlar üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için kapsamlı çalışmaların sürdüğünü belirtiyor.
Bilim insanları, Ay tozunun keskin parçacıklarının astronotların sağlığını tehdit eden beklenmedik bir düşman olduğunu söylüyor. Bu nedenle, Ay’da kalıcı üsler kurma planları için toz kontrolü ve sağlık risklerinin yönetilmesi kritik önemde bulunuyor.





