Bahar aylarının gelmesiyle doğa canlanırken, milyonlarca alerjik birey için durum tam tersi; polenler kabusa dönüşüyor. Bitkilerin erkek tohumları olan polenler, rüzgarla kilometrelerce uzaklara taşınarak hassas kişilerde alerjik reaksiyonları tetikliyor. Polenlerin türüne göre alerji şikayetleri yılın farklı dönemlerinde artış gösteriyor. Ağaç polenleri genellikle Şubat-Mayıs arasında, ot polenleri Mayıs-Haziran’da, yabani ot polenleri ise yaz ortasından sonbahara kadar sorun yaratıyor. Sabah saatlerinde havadaki polen yoğunluğu yükseldiği için bu saatlerde dışarı çıkmak riskli olabiliyor.

Yağmurlu ve nemli havalar polenlerin azalmasını sağlarken, sıcak ve rüzgarlı günlerde yayılım artıyor. Ayrıca, bazı alerjik kişiler çapraz alerji yaşayabiliyor; örneğin huş ağacına alerjisi olanlar elma, armut, havuç gibi benzer bitkilere dokunduklarında ağızlarında kaşıntı hissedebiliyor.

Polenler, sadece burun akıntısı, hapşırık ve kaşıntı gibi klasik saman nezlesi belirtilerini değil, aynı zamanda astım krizlerini de tetikliyor. Saman nezlesi, tıbbi adıyla mevsimsel alerjik rinit, özellikle çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkıyor. Gözlerde sulanma, kızarıklık, burunda sürekli kaşıntı ve burun çevresinde çizgilenmeler hastalığın tipik belirtileri arasında yer alıyor. Uzun süren şikayetlerde uzman görüşü alınması önem taşıyor.

Astım hastaları için polen mevsimi, nefes darlığı, öksürük ve göğüs sıkışması gibi belirtilerin kötüleştiği bir dönem. Bu süreçte ilaçların düzenlenmesi gerekebilir ve polenlerden kaçınmak zor olduğu için alınacak tedbirler hayati önem taşıyor. Ev ve araçların pencerelerinin kapalı tutulması, polenlerin en yoğun olduğu sabah saatlerinde dışarı çıkmamak, polen maskesi takmak ve eve döndüğünde hemen duş almak, polenle mücadelede etkili yöntemler arasında yer alıyor. Ayrıca, dışarıda kurutulan çamaşırlar polen tutarak şikayetleri artırabiliyor.

Polen alerjisi olan kişilerin, polen mevsiminde sigara dumanı, parfüm, boya kokusu gibi tahriş edici maddelerden uzak durması, belirtilerin şiddetini azaltabilir. Genetik yatkınlığı bulunan bireylerin ise erken önlem alması alerjinin gelişimini geciktirip yaşam kalitesini artırabiliyor.

Alerjik hastalar, polenlerin etkisini azaltmak ve semptomları kontrol altına almak için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurarak alerji testlerini yaptırmalı ve doktor önerisiyle uygun tedaviyi uygulamalıdır.

Muhabir: Merve Kiraz