Avustralya’da Buzul Çağı’na Ait Yüksek Rakım Yerleşimi Keşfedildi: Ataların İzinde Mavi Dağlar
Avustralya’nın New South Wales eyaletinde, Sydney’in batısında yer alan Blue Mountains (Mavi Dağlar) bölgesinde, arkeologlar tarih kitaplarını yeniden yazmaya aday bir keşfe imza attı. Deniz seviyesinden 1.073 metre yükseklikte bulunan Dargan Sığınağı’nda yapılan kazılar, insanların Son Buzul Çağı’nın en sert döneminde bile bu zorlu coğrafyada yaşamış olabileceğini ortaya koydu.
Zamana Direnen Taş Aletler ve Kültürel İzler
Kazılar sırasında Holosen öncesine, yani günümüzden yaklaşık 20.000 yıl öncesine tarihlenen 693 taş eser gün yüzüne çıkarıldı. Bu aletlerin büyük çoğunluğu, Son Buzul Maksimumu (yaklaşık 23.000–19.000 yıl önce) olarak bilinen döneme ait. Bu dönem, küresel sıcaklıkların en düşük seviyelere indiği, yaşam koşullarının oldukça sertleştiği bir evre olarak biliniyor.
Sydney Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Amy Mosig Way, “Bu rakımda, o dönemde sıcaklıklar bugünkünden yaklaşık 8°C daha düşüktü. Sığınak, yazın bile soğuk ve ağaçsız, çayırlık tundralarla çevriliydi. Kışın ise buzla kaplıydı” diyor. Buna rağmen burada yaşamış insanlar, sadece hayatta kalmakla kalmamış, aynı zamanda kültürel izler de bırakmışlar.
Bu İnsanlar Neden Buradaydı?
O dönemde daha elverişli, sıcak ve su kaynakları açısından zengin alçak rakımlar varken, bu zorlu dağlık bölgeye neden gelinmiş olabileceği ise araştırmacıların üzerinde durduğu önemli bir soru.
“Muhtemelen bu dağlara tırmanmak için belirli sebepler vardı: Şifalı bitkiler, törenler ya da sosyal buluşmalar gibi,” diyor Way. Dargan Sığınağı’nda bulunan bazı nesnelerin yüzlerce kilometre uzaklıktaki Hunter Vadisi ve Jenolan bölgesinden getirilmiş olması da, o dönemde insanların geniş bir ticaret veya etkileşim ağına sahip olabileceğine işaret ediyor.
Yerel Halktan Tarihî Tanıklık
Kazı projesi, yalnızca bilimsel değil, kültürel açıdan da büyük önem taşıyor. Dharug halkının temsilcilerinden Leanne Watson Redpath, “Bu mağaranın varlığını hep biliyorduk. Burası atalarımızın toplandığı, hikâyeler anlattığı, yaşadığı bir yer. Bu sığınak kültürel kimliğimizin bir parçası” sözleriyle yerel halk için bu alanın taşıdığı önemi vurguluyor.
Kazının başlatıcısı olan Wayne Brennan, aynı zamanda Gomeroi halkının bilgi taşıyıcısı ve Sydney Üniversitesi’nin arkeoloji danışmanı. Brennan ve ekibi, yalnızca 3 metrekarelik bir alanda bu buluntulara ulaşmış durumda. Bu da, Dargan Sığınağı ve çevresinde hâlâ keşfedilmeyi bekleyen birçok sır olduğu anlamına geliyor.
Tarih Öncesi Bir Buluşma Noktası mıydı?
Sığınakta bulunan izler, bu alanın sadece hayatta kalmak için değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel buluşmalar için de kullanıldığını düşündürüyor. Günümüzde Gomeroi, Dharug, Wiradjuri, Dharawal, Wonnarua ve Ngunnawal halkları için önemli bir toplantı noktası olan bu bölge, anlaşılan o ki binlerce yıl önce de benzer bir işleve sahipti.
Dr. Way’e göre, 20.000 yıl öncesinden daha eski dönemlere ait herhangi bir iz bulunmaması ise yalnızca örnekleme sınırlarından kaynaklanıyor olabilir. “Kazıyı biraz daha kuzeyde yapsaydık belki daha eski izlere ulaşabilirdik” diyor.





