SAĞLIK

Çocukluk Çağı Obezitesi Alarm Veriyor!

Uzmanlar, çocukluk çağı obezitesinin alarm verici boyutlara ulaştığını belirtti. Ailelere, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite konusunda kritik uyarılar yapıldı.

Abone Ol

Sağlık uzmanları, çocukluk çağı obezitesinin Türkiye’de giderek büyüyen önemli bir halk sağlığı sorununa dönüştüğüne dikkat çekti. Uzmanlar, obezitenin yalnızca fazla kilo anlamına gelmediğini, çocukların hem bugünkü sağlığını hem de gelecekte karşılaşabileceği ciddi hastalıkları doğrudan etkilediğini vurguladı.

Yapılan değerlendirmelerde, obezitenin Dünya Sağlık Örgütü tarafından; bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyecek düzeyde vücut yağ artışı olarak tanımlandığı hatırlatıldı. Hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması, sağlıksız ve düzensiz beslenme alışkanlıklarının artmasıyla birlikte obezite oranlarının her geçen gün yükseldiği belirtilirken; genetik yatkınlık, düşük fiziksel aktivite, düzensiz uyku, psikososyal faktörler ve bazı ilaçların da risk oluşturduğu ifade edildi.

Uzmanlar, obeziteye eşlik eden hastalıklar konusunda da aileleri uyardı. Çocuklarda hipertansiyon, diyabet, metabolik sendrom, uyku bozuklukları ve uyku apnesi, mide reflüsü, ağız ve diş problemleri, polikistik over sendromu ile erken veya hızlı ilerleyen ergenlik gibi pek çok sağlık sorununun obeziteyle birlikte görülebildiği aktarıldı. Çocukluk çağında yaşanan obezitenin erişkin dönemde daha ağır ve kalıcı hastalıklara zemin hazırladığına dikkat çekilerek, erken müdahalenin hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.

Kalp ve damar sağlığı açısından da risklerin giderek arttığına işaret eden uzmanlar, “Türkiye’de artık her üç çocuktan birinin obez ya da fazla kilolu olduğu” yönündeki tabloya dikkat çekti. Obez çocuklarda kalp çevresinde yağlanma, erken yaşta tansiyon yüksekliği ve damar sertliği gibi bulguların görülebildiği; yetişkinlikte ortaya çıkan pek çok kalp hastalığının temelinin çocukluk döneminde atıldığı kaydedildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Obezite ile Mücadele ve Eylem Planı’na da değinilerek, ailelerin bu süreçte kilit rol üstlendiği ifade edildi. Uzmanlar, çocukların sağlıklı yaşam alışkanlıklarını kazanmasında en büyük etkinin ailelerden geldiğini belirterek, ev ortamında şekerli içeceklerin bulundurulmaması, paketli ve hazır gıdalardan uzak durulması, sebze ve doğal gıdaların sofrada artırılması, ekran süresinin azaltılması ve çocukların her gün en az bir saat fiziksel aktivite yapmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Erken yaşta alınacak bu önlemlerin, ilerleyen yıllarda ortaya çıkabilecek ciddi kalp ve metabolizma hastalıklarına karşı güçlü bir koruma kalkanı oluşturacağı ifade edildi.