Dünyanın en büyük çöllerinden yükselen devasa toz bulutları, düşündüğümüzden çok daha uzun mesafeleri kat ederek farklı kıtalara ulaşıyor. Bilim insanlarına göre, sadece Sahra Çölü'nden yılda yaklaşık iki milyar ton toz parçacığı atmosfere karışıyor ve bu parçacıklar 10 kilometreye kadar yükselebiliyor. Tozun bu devasa göçü, çevresel ve iklimsel etkileriyle dikkat çekiyor.
Uzmanlar, Sahra Çölü’nden kalkan ince tozların Atlantik Okyanusu’nu aşarak Amazon Ormanları’na kadar ulaştığını ve burada toprakların mineral ihtiyacını karşılayarak bitki örtüsünün gelişimine katkı sağladığını belirtiyor. Benzer şekilde Gobi Çölü'nden çıkan tozlar, Pasifik Okyanusu’nu geçip Amerika kıyılarına kadar uzanabiliyor. Bu olağanüstü yolculuk, çöllerin sadece kurak ve yaşanmaz yerler olmadığını, aynı zamanda gezegenin doğal döngüsünde aktif birer oyuncu olduğunu gösteriyor.
NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından yapılan uydu gözlemleri, atmosferde taşınan bu toz bulutlarının bazen fırtınalarla birlikte yoğunlaştığını ve büyük şehirlerin hava kalitesini ciddi şekilde etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Özellikle Orta Doğu, Akdeniz, Güneydoğu Asya ve Güney Amerika gibi bölgelerde bu tozlar; solunum yolları hastalıklarından tarımsal verim kaybına kadar birçok soruna yol açabiliyor.
Ancak çöl tozlarının etkileri yalnızca olumsuz değil. Bilim insanları, bu doğal parçacıkların denizlerdeki plankton üretimini artırdığını, bazı bulutların oluşumuna katkı sağladığını ve güneş ışığını yansıtarak iklimi düzenleyici bir rol üstlendiğini de belirtiyor.
Küresel iklim değişikliğiyle birlikte bu toz hareketliliğinin artması bekleniyor. Bu nedenle uzmanlar, atmosferdeki toz taşınımının daha iyi izlenmesi ve etkilerinin daha iyi anlaşılması için uluslararası iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguluyor.