Müslümanlar için haftanın en mübarek günü olan Cuma, sadece toplu ibadetin değil, aynı zamanda yaratılış ve insanlık tarihinin de dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.
Hz. Peygamber, “Güneşin doğduğu en hayırlı gün cumadır; Âdem o gün yaratılmış, o gün cennete girmiş ve o gün cennetten çıkarılmıştır; kıyamet de cuma günü kopacaktır” (Müslim, “Cumʿa”, 18) sözüyle bu mübarek günün eşsiz özelliğini dile getirmiştir.
Çeşitli hadislerden anlaşıldığına göre, Cuma günü haftalık ibadet günü olarak aslında daha önce Yahudiler ve Hristiyanlar için belirlenmişti. Ancak zamanla bu konuda farklı görüşler ortaya çıkmış, “Yahudiler cumartesiyi, Hristiyanlar pazarı haftalık toplantı ve ibadet günü olarak benimsemişler. Allah da cuma gününü Müslümanlara nasip etmiş, onları bu konuda hakka ulaşmaya muvaffak kılmıştır.”
Bu rivayetler, Cuma’nın yalnızca bir ibadet günü değil, aynı zamanda ilahi bir lütuf olduğunu ortaya koyuyor. Müslümanlar için bu özel gün; dua, tövbe, yardımlaşma ve birlik günü olarak asırlardır önemini koruyor.
