Yaylabaşı Belde Belediyesi’nin Erzincan Belediyesi’ne katılmasına ilişkin tartışmalı süreç Danıştay’ın kararıyla netlik kazandı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, birleşmenin yasal koşulları taşıdığına ve kararnamenin Yaylabaşı kısmında hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti.
Dava, 30 Nisan 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2017/156 sayılı müşterek kararname kapsamında, Yaylabaşı Belde Belediyesi’nin Erzincan Belediyesi sınırlarına katılmasına ilişkin kısmın iptali istemiyle açılmıştı. Danıştay Sekizinci Dairesi, kararnamenin Yaylabaşı bölümünü önceki süreçte iptal etmişti.
Ancak İdari Dava Daireleri Kurulu, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında birleşme için gerekli üç şartın sağlandığını tespit etti:
-
Meskun alanın Erzincan Belediyesi sınırına 5.000 metreden daha yakın olması (keşif ve bilirkişi incelemesine göre mesafe 4.750 metre).
-
Genel imar düzeni veya altyapı hizmetlerinin birleşmeyi gerektirmesi.
-
Danıştay görüşünün alınmış olması (Danıştay Birinci Dairesi, 2 Kasım 2016 tarihli kararında olumlu görüş bildirmişti).
Kurul, bilirkişi raporunda birleşmenin gerekmediği yönündeki değerlendirmeyi dikkate almadı. Gerekçe olarak, raporun yalnızca Yaylabaşı ve Erzincan arasındaki durumu inceleyip, kararname kapsamındaki diğer belediye ve köyleri değerlendirmemesi gösterildi.
Kurul ayrıca, Yaylabaşı Belediyesi’nin fiziki olarak Erzincan Belediyesi ile birleştiğini, altyapı hizmetlerinin kısmen Erzincan tarafından sağlandığını ve mevcut bütçesiyle temel altyapı sorunlarını çözemeyeceğini belirtti. Ayrıca beldenin turizm açısından önemli bir merkez olduğu ve birleşmenin ekonomik ve yönetimsel açıdan avantaj sağlayacağı vurgulandı.
Sonuç olarak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 5393 sayılı Kanun’un amaçları doğrultusunda karar vererek, Yaylabaşı Belde Belediyesi’nin Erzincan Belediyesi’ne katılmasına ilişkin müşterek kararnamenin hukuka uygun olduğuna hükmetti ve Sekizinci Daire’nin iptal kararını bozdu.





