Türkiye’de neredeyse her sofranın vazgeçilmezi olan demli çay, yeni bilimsel bulgular ışığında yeniden tartışma konusu haline geldi. Güne başlarken, yemek sonrası ya da dost meclislerinde tüketilen çayın, özellikle aşırı demli içildiğinde böbrek sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturabileceği ortaya çıktı.

Uzmanlara göre, fazla miktarda tüketilen demli çay, içerdiği yüksek oksalat oranı nedeniyle böbrek taşı oluşumuna zemin hazırlayabiliyor. Bu durum, özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde daha büyük tehlike yaratıyor.

Çay ve Taş Arasındaki Bilimsel Bağlantı

Böbrek taşları genellikle idrarda biriken kalsiyum, oksalat ve ürik asit gibi maddelerin kristalleşmesiyle meydana geliyor. Türkiye’de en sık rastlanan taş türü olan kalsiyum oksalat taşları, sıcak havalarda, yetersiz su tüketiminde ve oksalat açısından zengin gıdaların fazla tüketilmesiyle daha sık görülüyor.

Demli çay, tam da bu noktada, içeriğindeki oksalat nedeniyle risk faktörlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Böbrek Taşı Öldürmese de Hayatı Tehdit Eder

Uzmanlar, böbrek taşlarının doğrudan ölüme yol açmadığını ancak tedavi edilmediği takdirde farklı sağlık sorunlarını tetikleyerek hayati riskler doğurabileceğini vurguluyor. Bu nedenle, erken teşhis ve doğru tedavi büyük önem taşıyor. Son yıllarda yaygınlaşan lazerle taş kırma yöntemleri, başarılı sonuçlar veriyor.

Demli Çayda Ölçü Hayati Öneme Sahip

Çayın kültürel önemini göz ardı etmeyen uzmanlar, ölçülü tüketimin altını çiziyor. Günde 3 fincanı aşan demli çay tüketiminin, özellikle risk grubundaki bireylerde böbrek taşı oluşumuna katkı sağlayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca çayın şekersiz ve sütsüz tüketilmesi, genel sağlığa da olumlu etki sağlıyor.

Dengeli beslenme, yeterli sıvı alımı ve düzenli sağlık kontrolleri, böbrek taşı oluşumunu engellemede kritik rol oynuyor.

Muhabir: Yasemin Dülgeroglu