Balistik bilimi, insanlık tarihi boyunca mühendislerin ve bilim insanlarının üzerinde çalıştığı karmaşık bir alan. Ancak bu karmaşık disiplinin çok öncesinde, doğa bizden önce bu sanatı mükemmelleştirmişti. Öyle ki, sadece birkaç santimetre uzunluğunda olan küçük bir balık, kendine özgü inanılmaz avlanma yöntemiyle göz kamaştırıyor: Okçu balığı.

Okçu balığı, genellikle yapraklarda ya da dallarda konumlanmış böcekleri hedef alan suyun keskin nişancısıdır. İlginç olan ise, bu küçük balığın suyun üzerinde ve havada meydana gelen ışığın kırılmasını (kırılma fenomeni) hesaplayarak, su altından mükemmel bir doğrulukla su jetleri fırlatabilmesidir. Üstelik atışlarını, yaklaşık 2 metre uzaklıktan yapar ve vurduğu hedefe isabet oranı %90'ın üzerindedir. Bu, eğitimli birçok insan nişancısının dahi ulaşamadığı bir başarıdır.

Uzmanlar, okçu balığının beyninin küçük olmasına rağmen karmaşık optik hesaplamalar yapabildiğini ve her atışını profesyonel bir atıcı titizliğiyle ayarladığını belirtiyor. Su ve hava arasındaki optik farklılıkları önceden sezerek bu hataları otomatik olarak düzelten balık, adeta doğanın yaşayan bir balistik laboratuvarı gibi çalışıyor.

Bilim insanları, okçu balığının bu olağanüstü yeteneğini anlamak ve biyomimetik uygulamalar geliştirmek amacıyla uzun süredir araştırmalar yapıyor. Çünkü okçu balığının avlanma tekniği, robotik, optik mühendisliği ve balistik teknolojiler için ilham kaynağı olabilir.

İnsanlık balistik biliminin sırlarını çözmeye çalışırken, doğanın çoktan bu sanatın ustası olduğunu görmek hayranlık uyandırıyor. Okçu balığı, küçük bedeniyle doğanın mühendislik harikalarından biri olarak, karmaşık bilimsel prensipleri ilkel bir zekayla hayata geçiriyor.

Muhabir: Merve Kiraz