Çocukken kaybettiğimiz süt dişlerinin yerine yenilerinin gelmesi doğaldır. Ancak yetişkinlikte kaybedilen dişler için aynı şey geçerli değildir. Vücudumuz, diş minesini oluşturan özel hücreleri yeniden üretmediği için kopan ya da çekilen dişler kalıcı olarak kaybedilir. Bu nedenle implant ve protez gibi yapay çözümler tercih edilir. Ancak bilim dünyası bu durumu değiştirmek üzere önemli bir eşiğe geldi.
Japonya'daki Kyoto Üniversitesi’nden araştırmacılar, USAG-1 adlı bir genin diş gelişimini baskıladığını ortaya çıkardı. Bu genin etkisiz hâle getirilmesiyle, farelerde ve gelinciklerde yeni dişlerin geliştiği gözlemlendi. Araştırma ekibi, USAG-1’i hedef alan özel bir monoklonal antikor geliştirerek bu mekanizmayı ilaç haline dönüştürdü.
2024 yılında başlayan ilk klinik denemeler, 30-64 yaş aralığında en az bir dişi eksik olan gönüllüler üzerinde sürüyor. Tedavinin güvenli ve etkili olduğu kanıtlanırsa, doğuştan diş eksikliği yaşayan çocuklar için de yeni umutlar doğacak. Bilim insanları, bu yöntemin 2030 yılı civarında genel kullanıma sunulabileceğini belirtiyor.
Diş hekimliğinde çığır açabilecek bu yöntem, ileride yapay implantlara gerek kalmadan, insanların kendi dişlerini biyolojik olarak yeniden çıkarabilmesini sağlayabilir. Kendi kendini yenileyen dişler artık bilimkurgu değil, bilimsel bir gerçekliğe dönüşüyor.





