Ege Denizi’nde son günlerde artan sismik hareketlilik, uzmanlar tarafından dikkatle inceleniyor. 28 Ocak’tan itibaren 400’ün üzerinde deprem kaydedilen bölgede, bilim insanları bu sismik aktivitelerin Türkiye için büyük bir tehdit oluşturmayacağını, ancak tsunami riski taşıdığına dikkat çekiyor.
Yunan bilim insanları, Ege'deki depremlerin "fayla ilişkili tektonik kökenli" olduğunu belirtiyor. Türkiye’deki bazı uzmanlarsa, bölgedeki volkanik etkinliğin bu hareketlilikte rol oynayabileceğini düşünüyor. Santorini volkanosunun hemen kuzeyindeki aktif fay hatlarında, hidrotermal veya jeotermal kökenli hareketliliklerin de etkili olabileceği belirtiliyor. Ayrıca, magmanın yükselmesiyle ilişkili bir sismik aktivite de gözlemleniyor. Uzmanlar, “Bu bölgedeki sismik hareketliliği sadece tektonik anlamda değerlendirmek eksik olur. Aynı zamanda volkanik aktiviteler de söz konusu” diyor.
Ege Denizi'nde yer alan bu bölge, çok sayıda volkanik yapıyı barındırıyor ve faylar arasında birbirini tetikleyici bir etkileşim olduğu düşünülüyor. Özellikle Girit’in güneyinde yer alan büyük ölçekli bir fay hattının varlığı, bölgedeki sismik aktiviteleri etkileyen bir başka önemli faktör. Bu fay hattı, derin odaklı depremlere neden olabilir. Şu anda kaydedilen depremler ise daha sığ, yani 5 ile 25 kilometre derinlikte gerçekleşiyor. Bu seviyede gerçekleşen depremler Türkiye’yi etkilemese de bölgedeki tsunami riski devam ediyor. 1956 yılında Bodrum açıklarında yaşanan tsunamiye benzer olayların yaşanabileceği ifade ediliyor.
Uzmanlar, Ege Denizi’nde yaşanan sismik hareketliliğin Türkiye’yi doğrudan etkilemeyecek depremler olduğunu, ancak bu durumun gelecekteki büyük bir fay kırılmasına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Eğer büyük bir fay kırılması meydana gelirse, depremin büyüklüğünün 7.0 ila 7.5 arasında olması öngörülüyor. Bu tür bir deprem, bölgenin güneybatısındaki yerleşim yerlerini etkileyebilir. Uzmanlar, bu olasılığa karşı önlem alınmasının önemine dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, şu anki sismik hareketlilik Türkiye’yi doğrudan etkilemeyecek olsa da, özellikle bölgedeki tsunami riski ve olası büyük bir fay kırılması göz önünde bulundurularak gerekli tedbirlerin alınması gerektiği vurgulanıyor.