Erzincan, tarihin katmanlarını içine işlemiş bir şehir… Yüzlerce yıl önce inşa edilen kümbetlerden Selçuklu taş işçiliğine, antik Roma izlerinden Anadolu erenlerinin manevi yollarına kadar uzanan geniş bir inanç haritasına sahip. Kentin Anadolu’nun “çevresi değil, tam kalbi” olduğunu gösteren bu yapılar; yalnızca birer mimari eser değil, aynı zamanda her biri tarihe açılmış birer kapı niteliği taşıyor.
Aşağıda Erzincan'ın dikkat çeken inanç turizmi merkezlerini muhabir diliyle derlenmiş özel dosya halinde sunuyoruz.
GÜLCÜ BABA KÜMBETİ: 13. YÜZYILIN TEPEDEN BAKAN TANIKLIĞI
Kemah’ın Taşboğası çevresindeki yüksek bir tepeye konumlanan Gülcü Baba Kümbeti, kesme taşları ve iki katlı yapısıyla 13. yüzyılın ihtişamını bugüne taşıyor. Alt katta mezar odası, üstte sekizgen gövdesiyle Selçuklu geleneğini fısıldıyor.
ALİ BABA TÜRBESİ: ŞEHRİN İÇİNDEKİ SESSİZ KUBBE
Çarşı Mahallesi’ndeki Ali Baba Türbesi, 1969’daki onarım sonrası kare planlı, kubbeli görünümüyle dikkat çekiyor. Her cephesindeki pencereler, küçük ama etkileyici bir ışık oyunu yaratıyor.
MAMA HATUN TÜRBESİ: ANADOLU’NUN TEK ÖZGÜN DAİRESEL ESERİ
1192’de ölen Saltuklu hükümdarı Mama Hatun için yaptırılan türbe, Anadolu’da dairesel planıyla tek özgün eser olarak kabul ediliyor.
Mimarı ise Ahlatlı Ebul-nema bin Mufaddalü’l-Ahval.
Türbenin çevresindeki 11 niş, Mama Hatun’un yakınları için ayrılmış mezar alanları… İnce taş işçiliği, mukarnaslı taçkapı, üzüm salkımı ve geometrik bezemeler ise yapıyı Selçuklu sanatının zirvesine taşıyor.
KEFRENCI TAPINAĞI: PERS İZLERİ OĞULVEREN’DE
Tercan’ın Oğulveren köyünde yer alan tapınak, Pers döneminin özelliklerini taşıyan bezemeleriyle dikkat çeken bir kült yapısı.
HIDIR ABDAL TÜRBESİ: 700 YILLIK BİR BEKTAŞİ NEFESİ
Kemaliye’nin manevi duraklarından Hıdır Abdal Türbesi, Selçuklu–Osmanlı mimarisinin birleşimi.
Hacı Bektaş Veli tarafından “Düşkün Ocağı” görevi verilen Hıdır Abdal’ın tekkesi, Türk kültürünün bölgeye yerleşmesinde büyük rol oynamış bir merkez niteliğinde.
TERZİ BABA TÜRBESİ: ERZİNCAN’IN MANEVİ MİMARI
Mesleği terzilik olduğu için “Terzibaba” olarak bilinen Muhammed Vehbi (1779–1848), şehrin ruhuna işlenen isimlerden. Türbesi bugün hâlâ yoğun ziyaret alıyor.
KEMAHLARIN İZİ: CAMİLER, KÜMBETLER VE KAYA KİLİSELERİ
-
Gülabi Bey Camii (1328/1450): Kesme taş, iki katlı pencere düzeni ve mukarnaslı mihrabıyla karakteristik Mengücek cami mimarisinin izlerini taşır.
-
Behramşah Kümbeti: Çift kubbeli, geçmeli iki kare mekânıyla benzersizdir.
-
Taşdibi Kilisesi: Karasu kıyısında kayalara oyulmuş, erken Hristiyanlık döneminin izlerini barındıran bir ibadet mekânı.
-
Meryem Ana Kilisesi: Koruyolu köyünde bulunur; tarihi tam bilinmese de yapı karakteri dikkat çekicidir.
KEMALİYE VE TERCAN’DA TARİHİN SIR DOLU ADIMLARI
-
Roma Mezarlığı: Fırat’ın içindeki taşların üzerinde yer almasıyla benzersiz.
-
Tercan Abrenk (Vank) Kilisesi: 1854 tarihli giriş kapısı, şapel ve iki dikili taşıyla bölgenin en özel Hristiyan yapılarından.
-
Mama Hatun Mescidi: Savaşta yıkılmış, sonra yeniden cami olarak inşa edilmiştir.
İNCE TAŞ İŞÇİLİĞİNİN TAÇLANDIĞI ESERLER
-
Melik Gazi Zaviyesi: Tuğla kubbeleri ve iki farklı bölme düzeniyle öne çıkar.
-
Tugay Hatun Kümbeti: Rumiler, palmetler, Selçuklu geçmeleriyle işlenmiş taş kapısı adeta bir taş nakışı gibidir.
REFEHİYE VE ÜZÜMLÜ’DE İNANÇ DURAKLARI
-
Refahiye Kadıköy Kilisesi: Kabartma haçlı kapı atkı taşı ve iç duvar resimleriyle dikkat çeker.
-
Refahiye Merkez Camii: Batılı dönem bezemeleri ve avlusundaki Bahaettin Paşa şehitliğiyle önem taşır.
-
Üzümlü Hacı Nutullah Camii: Değerli ahşap işçiliğiyle bölgenin zarif yapılarından.
-
Üzümlü Akkoyunlu Camii: Akkoyunlulardan günümüze uzanan bir ibadet mekânı.
ERZİNCAN SADECE BİR ŞEHİR DEĞİL, ANADOLU’NUN MANEVİ ARŞİVİ
Erzincan’daki inanç merkezleri; Selçuklu’dan Mengücek’e, Akkoyunlu’dan Osmanlı’ya, Roma’dan Erken Hristiyanlığa kadar uzanan bir kültür zincirinin halkalarını oluşturuyor.
Bu yapıların her biri, bugün sadece ziyaret noktası değil; aynı zamanda Anadolu’nun hafızasını taşıyan eşsiz birer belge niteliğinde. Şehir, inanç turizmi açısından Türkiye’nin en zengin ve en çok keşfedilmeyi hak eden bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor.





