Arjantin ve Brezilya sınırında yer alan Iguazú Şelaleleri, dünyanın en büyüleyici doğal harikalarından biri olarak kabul ediliyor. 2.700 metrelik genişliği ve 75 metreden dökülen sularıyla Iguazú, adeta doğanın kudretini görsel bir şölene dönüştürüyor.
Tarihin Derinliklerinden Doğaya Açılan Kapı
1541 yılında İspanyol kâşif Álvar Núñez Cabeza de Vaca tarafından keşfedilen Iguazú Şelalesi, ismini Guarani dilinde “Büyük Su” anlamına gelen “Yguazu” kelimesinden alıyor. Yerli halk için kutsal kabul edilen bu bölge, yüzyıllar boyunca hem doğa hem de kültür açısından önemini korudu.
275 Şelaleden Oluşan Dev Bir Sahne
Iguazú Nehri üzerinde yer alan bu doğa harikası, yaklaşık 275 farklı şelaleden oluşuyor. Şelalelerin en ünlü bölümü, 82 metrelik devasa düşüşüyle “Garganta del Diablo” yani “Şeytanın Boğazı”. Şelalenin büyük bölümü Arjantin sınırında yer alırken, en etkileyici panoramik manzara ise Brezilya tarafından izlenebiliyor.
Turizmin Kalbi Burada Atıyor
Arjantin’in Misiones eyaleti ile Brezilya’nın Paraná eyaleti arasında doğal sınır oluşturan Iguazú Şelaleleri, iki ülke için de önemli bir turistik destinasyon. Ziyaretçiler, yürüyüş parkurlarından izleme platformlarına, bot turlarından yağmur ormanlarındaki doğa yürüyüşlerine kadar pek çok deneyim yaşayabiliyor. UNESCO tarafından 1984 yılında Dünya Mirası ilan edilen bu bölge, aynı zamanda “Dünyanın 7 Doğa Harikası” geçici listesinde de yer alıyor.
Doğayı Korumak Geleceği Korumaktır
Bölge sadece doğal bir cazibe merkezi değil, aynı zamanda çevresel hassasiyeti yüksek bir alan. Hem Arjantin hem Brezilya, milli park statüsündeki Iguazú’nun sürdürülebilirliği için ziyaretçi sınırlamaları, ekolojik eğitim programları ve çevreye duyarlı altyapı projeleriyle doğayı koruma yönünde ortak çalışmalar yürütüyor.
“Poor Niagara” Sözleriyle Tarihe Geçti
Iguazú Şelaleleri’nin etkileyiciliği, eski ABD First Lady’si Eleanor Roosevelt’in şu meşhur sözünde saklı:
“Poor Niagara”
Bu söz, Iguazú’nun ne denli görkemli olduğunu anlatmak için tek başına yeterli.
Iguazú Şelaleleri, sadece bir doğa harikası değil, aynı zamanda doğa ile insanın iç içe yaşayabileceği sürdürülebilir bir cennetin simgesi. Bu büyüleyici manzara, geçmişten geleceğe uzanan bir güzellik zinciri gibi her yıl milyonlarca doğa tutkununu kendine hayran bırakıyor.





