Antalya il merkezine yalnızca 17 kilometre mesafede, Aksu ilçesi sınırlarında yer alan Perge Antik Kenti, Türkiye’nin kültürel hazineleri arasında özel bir yer tutuyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu antik şehir, mimari bütünlüğü ve arkeolojik önemiyle dikkat çekiyor.
Tunç Çağı’ndan Bizans’a Uzanan Bir Tarih
Perge’nin tarihi Erken Tunç Çağı’na kadar uzanıyor. Hitit kaynaklarında "Parha" olarak anılan kent, Hellenistik Dönem’de planlı bir şehir olarak yeniden tasarlanmış. Bu döneme ait sağlam şekilde ayakta kalan Hellenistik Kuleler, kentin ilk parlak devrini yansıtıyor.
Roma Dönemi’nde Altın Çağ
Perge, en ihtişamlı dönemini Roma İmparatorluğu egemenliğinde yaşamış. M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda "Pax Romana" yani Roma Barışı’nın sunduğu huzur ve refah ortamı, Perge'nin yeniden imar edilmesini sağlamış. Bu dönemde inşa edilen başlıca yapılar şunlardır:
-
Tiyatro: 13 bin kişi kapasiteli, iki katlı sahne binasıyla göz kamaştırıyor.
-
Stadyum: Türkiye’nin en iyi korunmuş antik stadyumlarından biri, 12 bin izleyici alabiliyor.
-
Sütunlu Ana Caddeler: Kuzey-güney ve doğu-batı yönlü iki ana arterden oluşuyor.
-
Agora ve Macellum: Dikdörtgen planlı çarşı ve pazar alanı.
-
Hamamlar ve Su Kanalları: Şehir planlamasında suya verilen önemin göstergesi.
-
Anıtsal Çeşmeler: Estetik ve mühendisliği buluşturan Roma mimarisi örnekleri.
Hristiyanlık Tarihinde Önemli Bir Durak
Perge, yalnızca mimari ve arkeolojik önemiyle değil, Hristiyanlık tarihindeki yeriyle de öne çıkıyor. Aziz Paul, misyonerlik yolculuğu sırasında kente Aksu Nehri üzerinden ulaşmış ve bu ziyaret İncil'de yer almıştır. Kent, böylece St. Paul Yolu’nun başlangıç noktası olmuş ve 5. ve 6. yüzyıllarda görkemli bazilikalar inşa edilmiştir. Bu da Perge’ye "Metropolit Kent" statüsü kazandırmıştır.
1946’dan Günümüze Arkeolojik Kazılar
Kazı çalışmaları, 1946 yılında Ord. Prof. Dr. Arif Müfid Mansel ile başlamış; 1970’lerde Prof. Dr. Jale İnan, 1990’larda ise Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu tarafından sürdürülmüştür. 2012’den itibaren çalışmalar Antalya Müzesi Müdürlüğü başkanlığında yürütülmektedir.
Son yıllarda şu alanlarda büyük ilerlemeler kaydedildi:
-
Sütunlu Batı Cadde ve su kanalı tamamen açığa çıkarıldı.
-
Caracalla Çeşmesi ile bağlantılı yapılar kazıldı.
-
Roma Kapısı ile Agora arasında bütüncül rehabilitasyon çalışmaları tamamlandı.
-
Perge Tiyatrosu, 2017 itibarıyla ziyarete açıldı.
Antalya Müzesi’nde Perge’nin İzleri
Perge’de bulunan eşsiz heykeller, Antalya Müzesi’ni Türkiye'nin en önemli heykel müzelerinden biri haline getirmiştir. Özellikle Perge Tiyatrosu Salonu, bu dönem eserlerini bir arada görmek isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor.
Canlı Bir Açık Hava Müzesi
Perge, yalnızca bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda geçmişin izlerini canlı tutan bir açık hava müzesi konumunda. Tarih, arkeoloji ve dinler tarihi meraklıları için mutlaka görülmesi gereken bu antik kent, her taşında binlerce yıllık birikimiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.





