BİLİM VE TEKNOLOJİ

James Webb Teleskobu’ndan Gelen Şaşırtıcı Veriler, Evrenin Başlangıcına Dair Tüm Bildiklerimizi Sarsıyor

James Webb Uzay Teleskobu’nun elde ettiği son veriler, devasa kara deliklerin evrenin ilk anlarından önce var olmuş olabileceğini öne sürüyor. Bilim dünyası, evrenin kökeni hakkındaki ezberleri sorguluyor.

Abone Ol

İnsanlığın evrene dair en büyük meraklarından biri olan “Başlangıç nasıl oldu?” sorusu, James Webb Uzay Teleskobu’nun gönderdiği son görüntülerle yeniden gündemde. Teleskobun yüksek çözünürlüklü gözlemleri, evrenin en uzak ve dolayısıyla en eski bölgelerinde, bilim insanlarını şaşkına çeviren süper kütleli kara deliklere işaret ediyor. Bu kara delikler, evrenin sadece birkaç yüz milyon yıllık olduğu dönemde var olmuş görünüyor — üstelik Güneş’in milyarlarca katı kütleye sahipler.

Ancak bilim insanlarını asıl şaşırtan, bu kadar kısa sürede bu büyüklüğe ulaşmanın nasıl mümkün olabileceği. Standart kozmolojiye göre, bu türden dev kara deliklerin oluşabilmesi için çok daha uzun zamanlar gerekir. Bu nedenle bazı teorisyenler, bu kara deliklerin evrenimizden bile eski olabileceğini, hatta Büyük Patlama’dan önce var olmuş olabileceklerini tartışmaya açtı.

Kozmolojide Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?

Ortaya çıkan bu hipotez, döngüsel evren modelini yeniden gündeme taşıdı. Bu modele göre evren, sonsuz bir genişleme ve çöküş döngüsü içerisinde varlığını sürdürüyor. Her “Büyük Çöküş”, yeni bir “Büyük Patlama”ya yol açıyor ve bu döngü, potansiyel olarak ezelden ebede sürüyor. Eğer bu model doğruysa, James Webb’in tespit ettiği dev kara delikler, önceki bir evrensel döngüden kalma olabilir.

Bu fikir, evrenin sıfırdan değil, önceki bir kozmik döngünün ardından yeniden doğmuş olabileceği anlamına geliyor. Kara delikler de bu döngünün taşıyıcıları, bir anlamda evrensel hafıza kartları olabilir.

Bilim Dünyasında Fikir Ayrılıkları

Elde edilen bulgular, bilim camiasını ikiye bölmüş durumda. Bir kısım araştırmacı, bu büyüklükteki kara deliklerin oluşumunu açıklamak için klasik modellerin ciddi şekilde revize edilmesi gerektiğini savunuyor. Diğerleri ise bu nesnelerin, ancak önceki bir evrenden kalmış olmaları halinde anlamlı olabileceğini ileri sürüyor. Ancak her iki yaklaşım da henüz gözlemsel olarak doğrulanmış değil.

Kozmosun Kapısı Bir Kez Daha Aralandı

James Webb Teleskobu, evrene sadece geçmişe dönük bir pencere açmakla kalmıyor, aynı zamanda zamanın ve varoluşun doğasına dair daha derin soruları da gündeme getiriyor. Kara delikler, belki de sadece birer yok oluş değil, aynı zamanda önceki evrenlerin yankılarını taşıyan başlangıç noktaları.

Zaman, düz bir çizgi mi yoksa sonsuz döngülerden oluşan bir nehir mi? James Webb'in gözlemleri, bu soruya bilimsel değilse bile felsefi bir kapı aralıyor. Kesin olan tek şey var: Evren, düşündüğümüzden çok daha karmaşık ve gizemli bir yapıya sahip olabilir.